Page 179 - islam
P. 179
154 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
sağlayan bir ibadettir. Oruç insanın sahip olduğu imkânların
farkına varmasına, yakın çevresi ve fakir fukara ile ilişkilerin-
de empati yapmasına vesile olur.
Ramazan ayında bütün Müslümanlara farz olarak tutulan
oruçtan başka nafile olarak tutulan oruçlar da vardır. Rama-
zan Bayramının birinci günü ile Kurban Bayramının günleri
oruç tutulmaz (Buhârî, Savm, 67).
Fıtır Sadakası
Halk arasında fitre diye bilinen fıtır sadakası, insan olarak
yaratılmanın ve ramazan orucunu tutup bayrama ulaşmanın
bir şükrü olarak, Ramazan Bayramına kavuşan ve temel ih-
tiyaçlarının dışında belli bir miktar mala sahip olan Müslü-
manların kendileri ve velayetleri altındaki kişiler için yerine
getirmekle yükümlü oldukları mali bir ibadettir.
Kişi kendisinin ve küçük çocuklarının fitrelerini vermekle
yükümlüdür. Hz. Peygamber köle hür, büyük küçük, kadın er-
kek her Müslüman’a fitre gerektiğini ifade etmektedir (Ebû
Dâvûd, Zekât, 20). Buna göre fıtır sadakası, zekâttan daha ge-
niş bir mükellef kitlesi tarafından yerine getirilmektedir.
Fıtır sadakası, ramazan orucunun farz olduğu Hicri 2. yılı Şa-
ban ayında zekâttan önce emredilmiş olup dinen vacip bir
ibadettir. Bu durum Hz. Peygamber’in bizzat uyguladığı sün-
neti ile sabittir. Abdullah b. Abbas tarafından rivayet edilen
bir hadiste fıtır sadakasının, oruçluları günahlarından arın-
dırmak ve yoksullara gıda temini için verilmesi gerektiği bil-
dirilmektedir.
Fıtır sadakasının Müslümanlar için iki temel şartı vardır:
Bunlardan birisi sağ olmak, diğeri ise Ramazan Bayramına
kavuşmaktır. Fıtır sadakası, bayramın birinci günü fecrin do-
ğuşu ile (tan yeri ağarınca) vacip olur. Bu konuda çok çeşitli
görüşler olmakla birlikte fıtır sadakasının bayram namazının
öncesindeki günler ve saatlerde yerine getirilmesi sevaptır.