Page 181 - islam
P. 181

d-  Zekât







           İnsan, ibadetler aracılığıyla kulluk görevlerini yerine getire-
           rek  Allah  ile  olan  ilişkilerini  düzenlenmeye  çalışılmaktadır.
           Namaz ve oruç insanın bedeniyle yaptığı ibadetlerdendir. Bir
           bakıma Müslüman, bunlarla insan olmanın, sağlıklı bulunma-
           nın ve Allah’ı “Rab” olarak tanımanın bireysel sorumluluğu-
           nun gereğini yerine getirmektedir. Her ibadetin bir hikmeti
           vardır. İnsan namaz ve oruç ile bir taraftan Allah ile ilişkile-
           rinde kulluk görevini yerine getirmeye çalışırken diğer taraf-
           tan insanlarla ilişkilerine katkı sağlamakta, bir seviye kazan-
           dırmaya  çalışmaktadır.  Yüce  Allah,  doğrudan  insanın  diğer
           insanlarla  ilişkilerini  düzenlemek,  onlar  arasında  barış  ve
           kardeşlik duygularını temin ve tesis etmek için mali ibadetler
           de emretmiştir ki bunların başında zekât gelmektedir.

           Zekât, Kur’an-ı Kerim’de “sadaka” kelimesi ile ifade edilmek-
           tedir. Fakat sadaka İslam kültüründe kelime anlamının dışın-
           da müstehap ve nafile ameller anlamına gelmektedir. Bunun
           yanında bir de “infak” kelimesi kullanılmaktadır. Kendi ara-
           larında bazı ince detaylar bulunmakla birlikte bu iki kavram
           iyilik yapmak (Bakara, 2/272) isteyen insanların kendi mal-
           larından ayırdıkları belli bir miktarı, Allah rızası için ihtiyaç
           sahiplerine vermesi olarak tarif edilir. Burada esas olan mali
           yardımı  yapan  Müslümanlar,  bunu  Allah  rızasını  gözeterek
           kendisine  verilen  nimetlerin  şükrünü  eda  niyetiyle  yapma-
           lıdırlar. Bakara suresinde bu husus “Kendilerine rızık olarak
   176   177   178   179   180   181   182   183   184   185   186