Page 150 - islam
P. 150

Allah Katındaki Din: İSLAM  125


           Peygamber’imizden  (sav)  nakledilen  hadislerde  İslam’ın
           esasları, kelime-i şehadetten sonra (Allah’tan başka ilah ol-
           madığını ve Hz. Muhammed’in onun kulu ve elçisi olduğunu
           dil ile itiraf etmek ve kalben bunu onaylamak) namaz, oruç,
           zekât ve hac olarak belirtilmektedir. İhsan ise; doğrudan Al-
           lah’a  yönelik  olarak  yapılan  bu  ibadetlerin  hiçbir  dünyevi
           yarar beklentisi içine girmeksizin, Allah’ı görür gibi, eğer bu
           mümkün değilse ki değildir, o zaman onun bizi gördüğü bilin-
           ciyle doğrudan Allah için yapılmasıdır.
           İbadetler,  İslam’ın  telkin  ettiği  diğer  değerler  gibi  en  güzel
           şeklini bu dinde bulmuştur. Kur’an-ı Kerim’e göre ibadet, Al-
           lah’a erişmenin tek yolu olan kalp temizliğinin hakiki aracı ve
           nimetlerine şükretmenin adıdır. Ayrıca insan dışındaki bütün
           yaratıklar da kendilerine göre bu görevi yerine getirmektedir.
           Nitekim İsra suresinde: “Yedi gök, yer ve bunlarda bulunanlar
           Allah’ı tespih eder, Allah’ı hamd ile tespih etmeyen hiçbir şey
           yoktur. Fakat siz onların tespihini anlayamazsınız. O halimdir,
           bağışlayıcıdır.” (İsrâ, 17/44) buyrulmaktadır.
           Hac suresinde de: “Görmez misin ki, göklerde olanlar ve yerde
           olanlar, güneş, ay ve yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve in-
           sanların birçoğu Allah’a secde ediyor?...” (Hac, 22/18)

           İnsan dışındaki diğer varlıklar da dâhil yaratılanların tama-
           mının Allah’a karşı görevlerini yerine getirdiği haber veril-
           mektedir. Elbette akıllı ve sorumlu bir varlık olarak insanın
           kulluk görevi nitelik ve nicelik itibarıyla diğerlerinden farklı-
           lık göstermektedir.
           İbadet herhangi bir karşılık beklenilmeksizin yapılır. Kulluk
           görevi olan ibadet, neden, niçin gibi sorular sormadan yaratı-
           lış kuralları gereği yerine getirilmeli ve bir karşılık beklenil-
           memelidir. Zira Allah’ın bir kulu ödüllendirmesi, yaptığı iba-
           detler karşılığı olmadığı gibi Allah’ın buna ihtiyacı da yoktur.
           İbadetin en güzel ifade şekli Hz. Aişe validemizin Hz. Peygam-
           ber’den naklettiği şu hadisi şerifte kendini bulmaktadır. Fetih
   145   146   147   148   149   150   151   152   153   154   155