Page 155 - islam
P. 155
130 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
İslam, insanın dünya ve ahiret mutluluğunu kazanması için
temizlik olgusunu maddi ve manevi alanla hem bütünleştir-
miş hem de genişletmiştir. Müslüman’ın Allah’a yaptığı kul-
luk görevleri olan ibadetleri yerine getirirken temizlik kural-
larına riayet etmesi önerilmiş, ibadet için maddi ve manevi
kirlerden arınma şekli olarak abdest ve gusül farz kılınmıştır.
Bunlarla yapılan ibadetlerin insanda var olan manevi kirleri
temizleyeceğine, yapılan arınma ile kişinin, hem Allah ile hem
de yaşadığı çevre ile ilişkilerini olumlu bir şekilde düzenleye-
ceğine inanılmıştır.
İslam bilginleri temizliği biri diğerinin temizlenmesine katkı
sağlayacak şekilde maddi temizlik, hükmi temizlik ve manevi
temizlik olarak üç gruba ayırmıştır. Maddi temizlik beden, el-
bise ve çevre temizliği şeklinde özetlenmektedir.
Hükmi temizlik, abdest ve gusül ile somutlaştırılan, maddi
kirlerin temizlenmesinden ziyade genelde ibadetlere hazırlık
olarak gerekli görülen dinî uygulamalar olarak yapılmaktadır.
Manevi temizlik; kişinin uzuvlarının gıybet, yalan, haram ye-
mek, devlet malına hıyanet, kul hakkı gibi günahlardan, kal-
bini haset, kibir, gösteriş, hırs ve benzeri kötü huy ve hasta-
lıklardan, hatta benlik ve bilincin Allah’ın gayrısından temiz-
lenmesi demektir.
Abdest
İbadet, kulun Allah’a karşı yaptığı bir kulluk görevidir. Bu
görevin eksiksiz yerine getirilmesi, kulluk yapılan makama
saygının bir gereği olarak temiz olmayı gerektirir. İslam’da
temizlik için insanın yapması gereken iki temel görev vardır.
Bunlardan birisi cünüplükten temizlenmek için yapılan gu-
sül, diğeri de insanın ibadetini yapabilmesi için temizlenmesi
gerekli görülen yerlerin yıkanması şeklinde tarif edilen ab-
desttir. Bir bakıma gusül genel, abdest ise özel olarak nitele-
nebilir.