Page 219 - Hz_Nuh
P. 219

218  Prof. Dr. Mustafa ERDEM



           casını hafife almış, vahyedilenlerden öğrendiği gizli bilgileri
           müşriklere sızdırmıştır. 727

           En-Neccar, aksi yöndeki bazı iddia ve ihtimalleri de değer-
           lendirerek, Tufan’da boğulan çocuğun ve kadının Hz. Nuh’un
           gerçek karısı ve oğlu olduğunu belirtir. Özellikle oğlunun bo-
           ğulması ile ilgili olarak Kur’an-ı Kerim’deki bazı ayetleri delil
           göstererek şu değerlendirmeleri nakleder:
           1.  Hz. Nuh’un, “…Yeryüzünde inkârcılardan hiç kimseyi sağ
               bırakma! Sen onları bırakırsan, kullarını saptırırlar; gü-
                                                                 728
               nahkâr, nankör nesillerden başkasını da yetiştirmezler.”
               şeklinde  kavmi  için  yaptığı  dua,  umumi  olup  oğlu  da
               inanmadığı için, diğer kâfirlerden istisna tutulmamıştır.



              da mümkündür. Nitekim onlar, şayet mesele Muhammed’in (sav) söylediği
              gibi  ise,  onun  getirdiklerine  inanmadıkları  hâlde  onun  bütün  yaratıklara
              olan şefkat ve merhametini yakından bildikleri için ahirette, akrabalık ilişki-
              leri dolayısıyla her hâlükârda kendilerine şefaat edeceğini düşünmüşlerdir.
              Çünkü Hz. Muhammed, kendi akrabalarının helake sürüklendiğini gördüğü
              hâlde onlara şefkat ve merhamet göstermekten nasıl kaçınabilirdi? İşte bun-
              dan dolayı Cenab-ı Allah, onlara Hz. Nuh ile Hz. Lut’un eşlerini örnek gös-
              termiş, Hz. Nuh ile Hz. Lut’un eşleriyle aralarındaki yakınlığını dile getirmiş,
              bu örneği de onların Resûlüllah (sav) ile akrabalığına aldanmamaları için
              vermiştir. Bu ayetin, İslam’ın ilk dönemlerinde, babaların çocuklarından ve
              çocukların babalarından ayrı olarak tek başlarına İslam’a girdikleri dönem-
              de gelmiş olması da muhtemeldir. Bu durumda buradaki örnek, İslam’a giren
              babalarına ve çocuklarına uymayarak küfürde kalmaya devam eden insanla-
              rın durumları ile ilgili olur ve onlara şunu ifade eder. Aralarında babalık veya
              evlatlık yakınlığı bulunan kişilerden birinin İslam’a girmiş olması, küfürde
              kalanlara hiçbir fayda getirmeyecektir. Çünkü bir insanın kendi karısına olan
              şefkat ve merhameti, sözünü ettiğimiz akrabalarına olan şefkatinden daha
              fazladır. Karısına ve akrabalarına olan yakınlığı da bunun gibidir. Nitekim
              Nuh’un karısı, Hz. Nuh’un nikâhı altındaydı. Ve onun, şanı yüce olan Rabb’ine
              itaat ve ibadetten başka bir şey yaptığını görmemişti. Ama Hz. Nuh’un imanı
              ve ibadeti eşine hiçbir fayda vermemişti. Nasıl ki kocaları Nuh’un ve Lut’un
              Müslümanlığı o iki kadına hiç fayda vermedi ise, babalarının veya çocukları-
              nın Müslüman oluşları da küfürde kalanlara hiç fayda vermeyecektir Matu-
              ridî, Tev’ilat, s. 15/277-280.
           727   Kur’an Yolu, s. 5/412.
           728   Nuh, 71/26-27.
   214   215   216   217   218   219   220   221   222   223   224