Page 221 - Hz_Nuh
P. 221
220 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
durumu normal şartlar olarak değerlendirmiş, bu durumda
dağlara sığınarak suda boğulmaktan kurtulacağını zannet-
miştir. Oysa olay tabii bir afet değil, azgın bir kavmi cezalan-
dırmak üzere, Allah tarafından özel olarak gerçekleştirilmiş
olağanüstü bir Tufan’dı ve Allah’ın emriyle yapılmış olan ge-
minin dışında kalanlar bu felaketten kurtulamayacaklardı.
Hz. Nuh, başına gelecekleri bildiği için oğluna, bugün Allah’ın
hükmünden kurtuluş yoktur, yani Allah’ın azabının gelmesi-
ne engel olacak ve onları koruyacak kimse yoktur demesine
rağmen kalbi katılaşmış, peygamber olan babasının öğütleri
onu etkilememiş ve ikna olmamıştır. Derken baba ile oğlun
arasına dağlar gibi dalgalar girivermiş 737 ve “Böylece o da
738
boğulanlardan olmuştur.” Hz. Nuh’un oğluna seslenişi oğlu-
nun suda boğulmasından önce olmuştur.
739
Oğlunun boğulmasına üzülen “Nuh, Rabb’ine şöyle seslendi:
‘Ey Rabb’im! Şüphesiz oğlum da ailemdendir. Senin va’din el-
740
bette haktır. Sen hâkimlerin en adilisin.” dedi. Bunun üzeri-
ne “Allah buyurdu ki: ‘Ey Nuh! O senin ailenden değildir. Çünkü
onun yaptığı iyi olmayan bir iştir. Sakın hakkında bilgi sahibi
olmadığın bir şeyi benden isteme! Ben cahillerden olmayasın
741
diye sana öğüt veriyorum.” Cenab-ı Hak burada Hz. Nuh’a,
oğlunun kendi ailesinden olduğu yönündeki fikrini, onun
kötü işler yapması, iç dünyası ve kalbinde beslediği inanç se-
bebiyle reddetmekte, onun yaptıklarının doğru şeyler olma-
742
dığını ve bu sebeple ailesinden olmadığını söylemektedir.
Çünkü o, Allah ve Resûlünü inkâr ettiği için kâfir olmakta ve
743
kâfirle mümin arasında velayet bağı bulunmamaktadır.
737 Maturdi, s. 7/197-198.
738 Hud, 11/43.
739 Kur’an Yolu, s. 3/172; Vanî, s. 77.
740 Hud, 11/45.
741 Hud, 11/46.
742 Maturid, Te’vilat, s. 7/199-200, 369.
743 Hicazî, s. 4/121.