Page 207 - Hz_Nuh
P. 207
206 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
ve onunla beraber gemide bulunanları kurtardık; ayetlerimizi
asılsız sayanları da suda boğduk! Çünkü onlar kör bir kavim
692
idiler.” Burada helak olanlar, Hz. Nuh’un muhatapları kör
bir kavim olarak nitelenmekte, “Ant olsun ki Nuh’u elçi olarak
693
kavmine gönderdik.” buyrularak Hz. Muhammed’den önce-
ki geleneksel risalet çizgisinin devamı şeklinde, onun bütün
insanlığa değil sadece bir kavimle sınırlı sorumluluk üstlen-
diği belirtilmektedir.
Hamdi Yazır, Nuh suresinin birinci ayetinde geçen “ila kav-
mihi” kelimesinden hareketle Hz. Nuh’un genel olarak bütün
insanlara değil sadece kavmine peygamber gönderildiğinin
anlaşıldığını söylemektedir. O, peygamberlerden bütün in-
sanlığa peygamber olarak gönderilme keyfiyetinin sadece Hz.
Muhammed’e mahsus olduğunu belirttikten sonra, o zaman
yeryüzünde ne kadar insan ve hangi kavimlerin olduğunu ve
onların yeryüzünün nerelerinde yaşadıklarını Allah’tan baş-
ka kimsenin bilemeyeceğini hatırlatmaktadır. Ayrıca Hamdi
Yazır, Alûsi’den yaptığı bir alıntıya göre, Nuh kavminin Arap
Yarımadası ve ona yakın yerlerde yaşadığını ve muhtemelen
Hz. Nuh’un Kûfe yakınlarında, yani Irak topraklarında oldu-
ğunu, kendisine orada peygamberlik görevinin verildiğini
haber vermektedir. Bu bilgilerden Tufan’ın Hz. Nuh’un kav-
minin tamamını etkilediği, bu yüzden onun görev ve sorum-
luluğunun yeryüzünün tamamına şamil olmasının gerekme-
yeceği, zaten o zaman onlardan başka yeryüzünde insanların
olup olmadığının bilinemeyeceği anlaşılmaktadır. O, İbn Esîr
ve Ebu’l-Fida’nın eserlerinde yeryüzündeki diğer kavimlerin
Tufan’dan haberdar olmadıkları şeklinde bilgiler yer aldığını
694
ifade etmektedir.
692 Araf, 7/64.
693 Araf, 7/59.
694 Yazır, s. 8/5368-5369.