Page 188 - Türk Ortodoks Patrikhanesi
P. 188

Türk Ortodoks Patrikhanesi                              1 7 9


          çıkan bu devletlerin çoğunu da Türk devletleri ve toplulukları oluştur­
          maktadır. Bu Türk topluluklarının içinde sayıları hiç küçümsenmeyecek
          oranda Ortodoks Hıristiyan Türkler de bulunmaktadır.
              Sovyetler Birliği hakimiyeti altında yaşamış olan Yakutlar, Hakas­
          lar,  Gagavuzlar,  Çuvaşlar gibi  çoğunluğu  Hıristiyan Türk Boylarının
          arasında bir organizasyonun yapılması  ve kendi benliklerine kavuştu­
          rulması gündeme gelen konulardandır. Bu gün; bir taraftan Ökümenik­
          lik iddiası ile Fener Patrikhanesi, diğer taraftan Türk toplulukları üze­
          rinde yılların mirasını taşıyan Rus Ortodoks Patrikhanesi, bir diğer ta­
          raftan da farklı farklı Hıristiyan misyoner grupları 70 yıldan fazla bir sü­
          re "dinsizlik propagandası" altında bulunan bu insanlara yönelik faali­
          yetler içine girmekte ve bu faaliyetlerini de artırarak sürdürmektedir.
          Bütün bunlar Hıristiyan Türkler' in yabancı güçler tarafından, kendi in­
          sanlarına karşı kullanılma imkanını sağlamaktadır. Bu zararlı faaliyetle­
          rin engellenmesi için Hıristiyan olan Türk Boyları arasında bir birliğin
          oluşturulması ve oluşturulacak bu birliğin Türk Ortodoks Patrikhanesi­
          nin koordinatörlüğünde olması ileri sürülen görüşler arasındadıı{68) .


                                         Ö
             a- Hıristiyan Türk Birliğinin  nemi
             XXI. Yüzyıla girildiği bu dönemde dünyada çok süratli bir şekilde
          cereyan eden gelişmeler ve değişimler vuku bulmaktadır. Gelişen tek­
          noloji ile kocaman dünya, küçük bir merkez haline dönüşmekte, dün­
          yanın en ücra köşesinde meydana gelen bir olay, aynı anda bütün dün­
          yaya yayılmakta ve etkisini göstermektedir. İletişim ve ulaşım teknolo­
          jisi sayesinde iktisadi, siyasi, sosyal ve kültürel alanlarda bazı ortak de-  ·
          ğerlerin yerel ve milli sınırları aşarak dünya çapında yayılmasını sağla­
          yan bu olgu, küreselleşme olarak ifadesini bulmaktadır.
             Küreselleşme, kültürel etkileşimi hızlandırmış, dünyayı küçük bir
          köy haline getirmiş, kimsenin kimseden gizleyebileceği bir şeyi bırak­
          mamıştır. Yerel değerleri bir kesimin yerine bütün insanlığın hizmetine
          sunmaya çalışmıştır. Örneğin; siyasi alanda demokrasiyi, insan hakları­
          na saygıyı, hukukun üstünlüğünü, din ve vicdan özgürlüğünü vazgeçil- .


         (68)  Bkz. Zaman Gazetesi,27 Mart 2000.
   183   184   185   186   187   188   189   190   191   192   193