Page 383 - Mustafa Baş KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI
P. 383

382             KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI

         bütünlüğü ve ayet grupları arasında geçiş kopuklukları varmış
         hissi uyanabilmektedir. Hatta her ayeti veya ayet grubunu ayrı
         ayrı anlamaya doğru götürebilmektedir. Oysa ortada yaşanmak-
         ta olan olaylar vardır. Olayların kahramanları vardır. Onların
         başında Muhammed (a.s.) gelmektedir. O, tebliğ görevini ye-
         rine getirmektedir. Bu süreçte o, çalışmakta, yorulmakta, üzül-
         mekte, sevinmekte, çaresiz kalmakta, ümitsizliğe kapılmakta,
         kendi başına çıkış yolu arayabilmekte ya da bazı öneriler kar-
         şısında bocalama eğilimi gösterebilmektedir. Tebliğe muhatap
         olanlar da Muhammed’e ve vahye tepkiler göstermektedirler:
         Bir kısım muhtap inanmamakta, alay etmekte, eziyet etmekte,
         olmayacak şeyler talep etmekte, pazarlık etmektedir. Diğer bir
         kesim ise inanmakta, güvenmekte, destek vermekte, sıkıntıla-
         ra ortak olmaktadır. Allah ise peyder pey gönderdiği vahiylerle,
         bu sürece eşlik ederek esas amacına ulaştıracak vahiy sürecini
         sürdürmektedir. Dolayısıyla ortada bir iletişim söz konusudur.
         Bu olağanüstü bir süreçtir. Aşkın olma itibarıyla Gaib’in hazır
         olanla hazır olanın yaşadıkları etrafında gerçekleşen bir ileti-
         şim. Allah “ikra!” ile başlattığı vahiy sürecinin devamını vahyin
         muhataplarıyla ilişkili olarak sürdürmüştür.

             Üçüncü  bir  temel kabul  ise  şöyle  formüle  edilebilir.
         Kur’anda yer alan muhtevanın hiçbir unsuru, sure veya ayetle-
         rin amaçlarını gerçekleştirmeye katkı sunma dışında bir amaç
         ve işleve sahip değildir. Mesela; geçmiş peygamberler, kavimle-
         ri ve yaşadıkları hakkındaki vahiy muhtevaları tarih bilgisi ka-
         zandırmaya yönelik değildir. Yine verilen meseller, mesel öğ-
         retmek için değildir. Aynı şekilde yaradılışa, tabiata, evrene dair
         bilgiler, bilgi ve bilim öğretmek için değildir. Aksine bunla-
         rın ve benzerlerinin her biri, asıl mesajların etrafında gerçekle-
         şen vahiy sürecinde yaşanan ve söz konusu sure veya ayetlerin
   378   379   380   381   382   383   384   385