Page 219 - Mustafa Baş KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI
P. 219
218 KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI
İkincisi, Hz. Peygamber tarafından Hicri 10. yılın Zilhic-
ce ayında verilen Veda Hutbesinde, insanlara hitap ediş şek-
li de vahyin tamamlandığını göstermektedir. Câbir ibn Ab-
dullah, veda hutbesinin çeşitli ayrıntılarını kaydederken Hz.
Peygamber’den şunları aktarmıştır: “Size, bağlı kaldığınız du-
rumda asla sapıtmayacağınız şu üç şeyi bırakıyorum: Allah’ın
429
Kitabı…” Bundan sonra Hz. Peygamber üç ay daha yaşamış-
tır. Bu süre, tüm ayetlerin bir kitap içerisinde bir araya getiril-
mesini tamamlaya yetecek bir zamandır.
Dolayısıyla Hz. Peygamberin ölümünde Kur’ân’ın şek-
li, Müslümanların canlı geleneğinde hem sözlü hem de yazılı
olarak şu andaki şekliyle bir metin olarak bulunmaktaydı. Zeyd
b. Sabit; “Biz Resulüllah zamanında Kur’ân’ı ince derilerden
te’lif ederdik” diyor. Te’lif kelimesi aynı zamanda tesbit, tertib
ve tanzimi de içermektedir. 430
Bunu, Hâris el-Muhâsibî; biz Resulüllah zamanında
Kur’ân’ı deri, yaprak ve kâğıt üzerine yazıp Peygamber’in evin-
431
de muhafaza ederdik sözü desteklemektedir.
Tabersi, Mecmau’l-Beyân’ında “Kur’ân, Peygamber zama-
432
nında toplanmış ve şu andaki şekliyle telif edilmiştir” der.
Belhi, “Camiu’ ‘ilmi’l-Kur’ân” adlı tefsirinde Resulüllah’ın
Kur’ân’ın ayet ve surelerinin tesbit, te’lif ve tertibine ihtimam
429 Müslim, el-Câmiu’s-sahîh, 2/886-891, (no: 1218); Ebû Bekr ‘Abdullah ibn
Muhammed ibn Ebî Şeybe, Musannaf, 1. Baskı, (Riyad: Mektebetü’r-Rüşd,
1409 h), 6: 133, (no: 30077)
430 Abdulhamid İbrahim Serhan, el-vahy ve’l-Kur’ân, (Kahire: 1993), 140
431 Muhammed Bâkır Huccetî, Pejoheşi der Târîh-i Kur’ân, (Tahran: 1989), 216-
217; Suyûtî, Itkân, (İstanbul: 1978), 1/78
432 Tabresî, Mecma’ul-beyân, 1/15.