Page 364 - islam
P. 364
Allah Katındaki Din: İSLAM 339
Burada Hz. Peygamber’in peygamberliği, insanlar arasındaki
yeri, sorumluluğu, ahlaki özellikleri ve örnek olma konumu
öne çıkarılmaktadır.
Kur’an-ı Kerim’in beyanına göre (Kasas, 28/86) Hz. Peygam-
ber, önceden kendisine vahiy geleceği ile alakalı herhangi bir
bilgiye sahip değildi. O, bu konuda kendi iradesiyle herhangi
bir ön hazırlık da yapmamıştı. Hz. Peygamber, okuryazarlığı
olmadığı için ümmi olarak tanınmıştı (A’râf, 7/157-158).
“… Sen kitap nedir, iman nedir bilmiyordun…” (Şûrâ, 42/52)
ayeti onun yaşadığı bölgede etkili olan inanış ve kültürlerden
uzak olduğunu, “Sen bundan önce ne bir kitap okuyabiliyor ne
de onu kendi elinle yazabiliyordun…” (Ankebût, 29/48) ayeti
Hz. Peygamber’in diğer dinlere ait kutsal metinleri okumadı-
ğını ve bu konuda yeterli donanıma sahip olmadığını haber
vermektedir.
Hz. Muhammed’in peygamberliği ile alakalı olarak Cenâb-ı
Hak şöyle buyurmaktadır: “Ey Resul’üm! Biz seni, rahmetimi-
zin müjdecisi, azabımızın habercisi ve bütün insanların Pey-
gamber’i olmaktan başka bir sıfatla göndermedik. Fakat in-
sanların çoğu bunu bilmezler.” (Sebe’, 34/28) “De ki: Ey insan-
lar! Hiç şüphesiz ben, göklerin ve yerin sahibi olan, kendisinden
başka ilah bulunmayan, dirilten ve öldüren Allah’ın hepinize
gönderdiği Peygamber’im. O hâlde Allah’a iman ediniz. Al-
lah’a ve Allah’ın kelimelerine iman eden o ümmi Peygamber’e
de iman ediniz ve tabi olunuz ki, doğru yolu bulasınız.” (A’râf,
7/158).
Hz. Muhammed, Allah tarafından “şahit, müjdeci ve uyarıcı”
(Fetih, 48/8) olarak gönderilmiştir. O bu görevini yaparken
kendisinde insanüstü bir vasıf olduğunu iddia etmemiştir.
“De ki: Ben size Allah’ın hazineleri benim yanımdadır demiyo-
rum. Ben size meleğim de demiyorum. Ben sadece bana vah-
yolunana uyarım. De ki: Hiç kör ile gören bir olur mu? Siz hiç
düşünmez misiniz?” (En’âm, 5/50).