Page 311 - islam
P. 311
286 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
memnun olacaksın.” (Duhâ, 93/3-5) ayetleriyle onu teselli et-
miştir.
Hz. Peygamber’in çok üzgün ve sıkıntılı günlerinde arzuladığı
Cebrail yeniden görünmüş ve Müddessir suresinin ilk ayetle-
riyle şöyle seslenmiştir: “Ey elbisesine bürünüp sarınan! Kalk
ve uyar! Sadece Rabbinin büyüklüğünü dile getir. Elbiseni te-
miz tut. Her türlü pislikten uzak dur. Yaptığın iyiliği çok göre-
rek başa kakma. Rabbinin rızasına ermek için sabret.” (Müd-
dessir, 74/1-7). Böylece Hz. Muhammed fiilen peygamberlik
görevine başlamıştır.
Böylece Hz. Muhammed sadece ilahî bir mesaj almakla kal-
mamış, aynı zamanda onu insanlara öğretmek ve yaymak gö-
revini de yüklenmiştir. Hz. Muhammed 13 yılı Mekke’de 10
yılı da Medine’de geçecek olan 23 yıllık peygamberlik haya-
tına başlamıştır.
İbn İshak’ın naklettiğine göre ilk vahiylerden sonra Hz. Pey-
gamber namaz kılmakla emir olunmuştur. Bu namaz önceleri
iki rekât olarak kılınırken sonradan bazıları dört rekât olarak
farz kılınmıştır. Abdestin nasıl alınacağını, namazın nasıl kılı-
nacağını Mekke’nin üst kısmındaki bir vadide Cebrail Hz. Pey-
gamber’e göstererek öğretmiştir. O da evine geldikten sonra
Cebrail’in kendisine öğrettiklerini muhterim eşi Hz. Hatice’ye
öğretmiş ve ikisi birlikte namaz kılmaya başlamıştır.
Vahiy ve Hz. Muhammed
Vahiy, Hz. Muhammed’in hayatında gerçek bir dönüşüm/
değişim oluşturmuştur. Artık o, gelen vahiy ile sadece bir in-
san değil, aynı zamanda bir peygamber olmuştur. Dolayısıyla
bundan sonra birbirinden tamamen farklı iki hayat söz konu-
sudur.
Vahiy, Hz. Muhammed’in kendisinin hiçbir dahli olmaksızın
yaşadığı bir tecrübedir. Cenab-ı Allah ne zaman istemişse va-