Page 310 - islam
P. 310

Allah Katındaki Din: İSLAM  285


           lah seni asla utandırmaz. Çünkü sen akrabanı gözetirsin, işini
           görmekten âciz olanların ağırlığını yüklenirsin, yoksula kazanç
           kapısı sağlarsın, misafiri ağırlarsın, hak yolunda karşılaşılan

           sıkıntıları  aşmaları  için  insanlara  yardım  edersin.”  (Buhârî,
           Bed’ü’l-vahy, 1). Daha sonra Hz. Hatice, yaşlı ve gözleri gör-
           meyen, bölgede yaşayan diğer insanlardan farklı olarak Hıris-
           tiyan olan, dinî kitapları okuyan ve İbranice bilen amcasının
           oğlu Varaka b. Nevfel’in yanına gider. Hz. Muhammed’in ken-
           disine anlattıkları şeyleri ona aktarır. Bunun üzerine Varaka:
           “Kutlu olsun, kutlu olsun. Varaka’nın canı elinde olan Allah’a
           yemin olsun ki ey Hatice bana anlattıkların doğru ise Hz. Mu-
           hammed’e gelen daha önce Hz. Musa’ya gelen Nâmûs-ı Ekber,
           Cebrail olmalıdır. Hz. Muhammed de bu milletin Peygamber’i
           olacaktır.”  der.  Daha  sonra  o,  müşriklerin  Hz.  Peygamber’e
           zulmedeceklerini,  kendi  öz  yurdundan  onu  çıkaracaklarını
           anlatır ve hayatta olması hâlinde kendisine yardımcı olacağı-
           nı söyler. Eve geldikten sonra Hz. Hatice, Varaka ile aralarında
           geçen konuşmayı Hz. Muhammed’e haber verir.
           Bundan sonra vahiy gelme işi bir süre durmuştur. Bu sürenin
           ne kadar olduğu konusu kaynaklarda tartışmalı olup kesin ra-
           kamlardan söz edilmemiştir. Vahyin kesildiği döneme İslam
           literatüründe “Fetret Dönemi” denmiştir ki bunun kırk gün ile
           üç yıl arasında olabileceği yönünde rivayetler yer almıştır.

           Vahyin  gelmediği  Fetret  Dönemi’nde  Hz.  Peygamber  çok
           üzülmüş ve sıkılmıştır. Peygamber’imiz (sav) bu sürede ruhi
           yönden takviye edilmiş, bir anlamda Yüce Allah, ilk vahyin
           onun üzerindeki baskısını kısmen azaltmış, psikolojik olarak
           devamlı vahiy alacak şekilde hazırlamıştır. Fakat çevresinden
           onun peygamberlikle görevlendirildiğini ve kendisine vahiy
           geldiğini duyanlar zaman zaman “Rabbinin onu unuttuğunu
           veya terk ettiğini” söyleyerek alay etmek istemiştir.
           Bunun üzerine Cenâb-ı Allah; “Rabbin seni bırakmadı ve sana
           darılmadı. Elbette işin sonu senin için öncesinden daha hayırlı
           olacaktır. Rabbin sana mutlaka lütuflarda bulunacak, sen de
   305   306   307   308   309   310   311   312   313   314   315