Page 276 - islam
P. 276
Allah Katındaki Din: İSLAM 251
tadan kalkmış, kocasına itaati Rabbine itaati gibi algılanmıştır.
Kadının evlendiği zaman kocasıyla bir bütün hâline geldiği,
bir bedene dönüştüğü düşünülmüş, boşanma imkânı ortadan
kaldırılmıştır. Hatta günümüzde eleştiri konusu olarak, birbi-
rinden hiç ayrılmayan kimselere “Katolik nikâhı kıyılmış gibi
hiç ayrılmıyorsunuz.” ifadesi kullanılmaktadır. Şayet herhangi
bir sebeple eşler arasında boşanma gerçekleşirse, ayrılanın
başkası ile evlenmesi zina olarak kabul edilmiştir. Hıristiyan-
lıktaki bu aşırı tutucu tavır, Yahudilikteki sık boşanmaya karşı
bir tepki olmakla birlikte, kadının Yahudilikte olduğu gibi bir
mal olarak algılanması sürdürülmüştür.
Ortaçağ Hıristiyan dünyası, kadın hakkında en kötü anlayış
ve uygulamaların yaşandığı dönem olmuştur. Cinsî yakınlık
ebedî şer olarak görülmüş, kadın şeytanın arkadaşı, kötü-
lüklerin kaynağı olarak kabul edilmiştir. XVI. yüzyıla kadar
İngiltere’de kadın murdar sayıldığı için İncil okutulmamış ve
1805 yılına kadar İngiliz vatandaşı sayılmamıştır. Benzeri uy-
gulamalara Avrupa’nın diğer Hıristiyan ülkelerinde de rast-
lanmış, 1938 yılına kadar Fransız Medeni Kanunu kadınları
akıl hastası ve çocuklarla bir tutmuş, onun cezai ehliyetini
tartışmıştır. Şeytanın aracı kabul edilmesi sebebiyle cadı ve
büyücülükle suçlanan binlerce kadın yakılarak veya boğula-
rak öldürülmüştür.
Kadın ile ilgili en güzel haklar ve ilkeler İslam dininde ifadesi-
ni bulmuştur. Bunları yaratılış anından ölümüne kadar geçen
sürede, ilk kadından günümüzdeki kadınlara kadar herkesi
kuşatacak bir şekilde görmek, anlamak ve değerlendirmek
mümkündür.
İslam, Hıristiyanlığın asli suç doktrinini reddeder. Öncelikle
Hz. Âdem ve Hz. Havva’yı iki ayrı varlık olarak kabul eder ve
yaratılış anında cennette yaşanan günah işleme olayını ikisi-
nin ortak suçu olarak değerlendirir. Kur’an-ı Kerim’de bu hu-
sus şu şekilde anlatılmaktadır: “Ey Âdem! Sen ve eşin cennette