Page 279 - islam
P. 279
254 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
din, akıl, nesil, nefis ve malı koruma konularında kadın erkek
ayrımı yoktur. Kadın ve erkek Allah katında kul olma ortak
paydasında eşit olarak muhatap alınmış ve değerler ölçüsün-
de üstünlük olarak takva kabul edilmiştir. Yüce Allah Tövbe
suresinde: “Mümin erkeklerle mümin kadınlar birbirlerinin
dostlarıdır. Onlar iyiliği emreder, kötülükten alıkorlar. Namaz
kılarlar, zekât verirler, Allah ve Resul’üne itaat ederler. İşte on-
lara Allah rahmet edecektir…” (Tövbe, 9/71)
İslam’da kadın ve erkek arasında herhangi bir ayrım yapıl-
maksızın ilim öğrenmek farz kılınmış, kadınlar düşünce ve
ifade özgürlüğünde erkeklerle aynı haklara sahip olmuştur.
Kadınların erkeklerden ayrı fiziki, biyolojik ve psikolojik özel-
liklere sahip olduğu malumdur. İslam kadın ve erkeği Allah
karşısında sorumlu bir kul olarak muhatap alırken bu farklı
özellikler dikkate alınmıştır. Dolayısıyla nikâh, boşanma, mi-
ras, aile reisliği gibi alanlarda ve dinî hükümlerin uygulan-
masında mutlak eşitlik yerine yaratılıştan gelen özellikler ön
plana çıkmıştır. Bunlardan dolayı erkeği, kadına iyi davran-
ması konusunda uyaran Hz. Peygamber: “İmanı en olgun olan
mümin, ahlakı en güzel olanıdır. En hayırlınız da hanımına en
iyi davrananızdır.” buyurmuştur (Tirmizî, Radâ’, 11).
İslam’ın kadına verdiği değeri ve ona sağladığı hakları gerçek
anlamda öğrenmek ve karşılaştırmak için, o zamanda diğer
dinlerin ve toplumların kadına verdiği değeri-değersizliği,
onların hayat standartlarını yakından bilmek gerekmektedir.
İslam, kadını toplumun yarısı olarak kabul etmekte ve erkek-
le eşit saymaktadır. Bazı milletler kadınlar için din hakkı ta-
nımaz, onlara kutsal kitaplarını bile okumayı yasak ederken
İslam, ilk defa kadınlık haklarını tanıyan ve ona hayatta layık
olduğu hakkı ve değeri veren, erkeklere farz kıldığı dinî gö-
revleri ona da farz kılan bir dindir.
İslam kadına mutluluk ve güven sağlayan ve onun yapması
gereken görevleri hakkıyla yapmasına yardımcı olan erkeğe