Page 259 - islam
P. 259
234 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
Eşler arasındaki geçimsizlik bütün gayretlere rağmen gide-
rilememişse, evliliğin devamlılığının mümkün olmadığı hâl-
lerde, İslam dini eşlerin ayrılmasına cevaz verir ve boşan-
mayı zorlaştırmaz. Zira aile kurumu eşlerin karşılıklı istek
ve rızaları doğrultusunda kurulmuş olup bu değerlerin, aile
bütünlüğünü devam ettiremeyecek derecede yıpranması du-
rumunda, ailenin devamı mümkün olamayacağından boşan-
maya izin verilir.
Boşanma ile alakalı olarak Hz. Peygamber: “Allah’ın en sev-
mediği helal boşanmadır.” buyurmuştur (İbn Mâce, Talâk, 1).
Yüce Allah Talâk suresinde bu hususta şöyle buyurmaktadır:
“… (Kadınlarınızı) ya güzellikle tutunuz ya da onlardan uygun
biçimde ayrılınız… Kim Allah’a saygısızlıktan sakınırsa o, ken-
disine bir çıkış yolu gösterir.” (Talâk, 65/2).
Boşanmanın temel sebeplerinden birisi cehalettir. Abdullah
b. Ömer’den (r.a.) nakledilen şu haber İslam’ın büyük değer
verdiği aile kurumunun zaman içerisinde nasıl değer kaybı-
na uğradığına dikkat çekmektedir: “Biz Peygamber (sav) za-
manında hakkımızda vahiy indirilir de azarlanırız korkusuyla,
eşlerimize kaba davranmaktan ve onlara incitici söz söylemek-
ten çekinirdik. Ama Peygamber’imizin (sav) vefatından sonra
istediğimizi söyledik ve rahat davrandık (aynı duyarlılığı gös-
teremez olduk).” (Buhârî, Nikâh, 81).
Eşler bu kutsal kurumun devamından yana tavır almalı, bo-
şanmayı kolaylaştıracak sebep ve gerekçelerden mümkün
olduğu kadar uzak kalmalıdır. Çoğu kere nefsi zaaflardan
kaynaklanan aile içi şiddet ve dedikodular, bu kutsal kuru-
mun birliğini ve bütünlüğünü tehdit eden etkenler arasında
yer almaktadır. Aile içi şiddetin büyük oranda mağdurları ka-
dınlardır. Elbette ki “Kul kusursuz olmaz.” özdeyişi kadın er-
kek herkes için geçerlidir. Ancak aklıselimin çözüm üretmesi
mümkün olan yerde, duyguların tetiklediği şiddet sonrasın-
da yaşananlar, ailenin huzur ve mutluluğunu olumsuz yönde