Page 264 - islam
P. 264
Allah Katındaki Din: İSLAM 239
Şûrâ suresinde Yüce Allah; “Göklerin ve yerin egemenliği Al-
lah’a aittir. O dilediğini yaratır; dilediğine kız çocukları bahşe-
der, dilediğine de erkek çocukları bahşeder. Yahut erkek ve kız
çocuklarını birlikte verir. Dilediğini de çocuksuz bırakır. Şüphe-
siz o her şeyi bilir, her şeye gücü yeter.” buyurmaktadır (Şûrâ,
42/49-50). Allah, insan neslinin devamını sağlayan ve onun
mutluluğunun teminatı olan çocuk konusunda tek karar ver-
me yetkisinin kendisinde olduğunu beyan eder. Kur’an-ı Ke-
rim, çocuk konusunun ilahî bir takdir ve tanzime göre yapıl-
dığını, insanın pek çok konuda olduğu gibi, seçme hakkının
sınırlı olduğunu bildirir. Dolayısıyla insana karşılaştığı bu
sonuç karşısında sevinmesini, şayet arzulamadığı bir durum
söz konusu ise sabırlı olması gerektiğini hatırlatır: “… Hakkı-
nızda hayırlı olduğu hâlde bir şeyden hoşlanmamış olabilirsi-
niz. Sizin için kötü olduğu hâlde bir şeyden hoşlanmış da olabi-
lirsiniz. Yalnız Allah bilir, siz ise bilmezsiniz.” (Bakara, 2/216).
Tarihin derinliklerinden günümüze taşınan kültürel sebep-
lerle çocuklar arasında kız erkek ayrımı yapılmaktadır. Aklın
kullanımı ve neslin devamı açısından bir problem olarak gö-
rülmemesi gereken bu husus, her dönemde ve her toplumda,
yansımaları farklı olan bir problem olarak karşımıza çıkmak-
tadır. Her insanın bir anneden doğduğu, erkek çocukların da
bir anneye muhtaç olduğu, evlenmek için kız çocuklarına ihti-
yaç duyulduğu aklen ve sosyal gerekçeler çerçevesinde bilin-
mesine rağmen, bu durum bir olgu olarak sürüp gitmektedir.
İslam, bu yanlış inanış ve uygulamaları bütünüyle ortadan
kaldırmak için pek çok emir ve tavsiyelerde bulunmakta, Ca-
hiliye Dönemi’nde kız çocukları için uygulanan kötü muame-
leleri ve sonradan bunlara benzer uygulamaları şiddetle kı-
namaktadır. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de; “Onlardan birine bir
kız müjdelendiğinde, öfkelenerek yüzü mosmor kesilir. Verilen
müjdenin (kendisine göre) kötülüğünden dolayı halktan gizle-
nir. Böyle bir alçaltıcı duruma rağmen onu yanında mı tutsun
yoksa toprağa mı gömsün! Görün işte, ne kötü yargıda bulunu-