Page 255 - islam
P. 255

230  Prof. Dr. Mustafa ERDEM


           meyin…” (Bakara, 2/221) buyurmuştur. Mâide suresinde ev-
           lilikle ilgili genel bir çerçeve çizilmiştir: “Gayrimeşru ilişkide
           bulunmak veya gizili dost tutmak şeklinde değil de meşru bir
           nikâhla evlenmek şartıyla mümin kadınlardan iffetli olanlar ile
           sizden önce kendilerine kitap verilen iffetli kadınlar-mehirleri-
           ni verdiğiniz takdirde- size helaldir…” (Mâide, 5/5).

           Her dinî inanışta evlenilmeleri yasak olanlarla ilgili bazı hü-
           kümler bulunmaktadır. İslam bunun yanında sütanne, sütba-
           ba, sütkardeşler ve diğer bazı süt hısımlıklarını, evlenilmesi
           yasak olanlar listesine alarak öz anne ve akrabalar arasına
           katmıştır. Fıkıh kitaplarında bu husus “emenin emzirene nefsi

           haram, emzirenin emene nesli haram” şeklinde formülleştiril-
           miştir. Yani emen çocuk, öz annesi tarafından hiç kimseyi sü-
           tanneye bağlamış olamaz. Ancak kendisi ona bağlandığı için,
           sütannenin bütün çocuklarına bağlanmış ve onların hepsiyle
           kardeş olmuş olur.
           İslam hukukunda çok evlilik dini bir emir olarak değil, ihtiyaç
           ve zorunlu hâllerde kullanılabilecek bir ruhsat olarak tanı-
           tılmış, adalet ilkesinin gerçekleşmesindeki zorluklar dikkate
           alınarak, kural olarak tek evlilik tavsiye edilmiştir (Nisâ, 4/3).
           Hz. Peygamber aile kurumunu oluşturanların bu yüce idea-
           le ulaşmalarının en sağlıklı yolunun İslami inanç ve emirlere
           uymakla mümkün olabileceğini söylemiştir. Nitekim o, bir ha-
           disinde “Kadınlarla dört özelliği için evlenilir: Malı için, asaleti
           için, güzelliği için ve dini için. Sen dindar olanı tercih et ki me-

           sut olasın.” buyurmuştur (İbn Mâce, Nikâh, 6).
           Hz. Peygamber’in bu hadisinden anladığımız kadarıyla evlilik-
           te tercih sebebi sayılan dinin dışında kalan diğer özelliklerin
           tamamı göreceli ve değişken nitelikler taşımaktadırlar. Evlilik
           gibi kutsal ve önemli bir kurumun bu tür göreceli değerler
           üzerine inşa edilmesi, yapılan evlilikten beklentiler ve onun
           geleceği açısından bazı endişeler ve riskler içermektedir. Zira
           bu değerlerin değişken olmaları dolayısıyla taraflar arasında
   250   251   252   253   254   255   256   257   258   259   260