Page 156 - islam
P. 156
Allah Katındaki Din: İSLAM 131
Abdest, belirli ibadetlerin yapılabilmesinin ön şartı olup, ken-
disi de ibadet niteliği taşıyan bir çeşit hükmi temizliktir. Bu-
nun yanında sağlık için oldukça yararlı ve başlı başına maddi
temizlik özelliği de taşımaktadır.
Kur’an-ı Kerim’de abdest, gusül ve teyemmümle ilgili olarak
şöyle buyrulmaktadır: “Ey iman edenler! Namaza kalktığı-
nızda yüzlerinizi, dirseklere kadar kollarınızı yıkayın, başınızı
mesh edin ve topuklara kadar ayağınızı yıkayın. Eğer cünüp
olursanız temizlenin. Şayet hasta veya yolculuk hâlinde veya
içinizden biri ayakyolundan gelirse yahut kadınlarla cinsel iliş-
kide bulunursa bu hâllerde su bulamazsanız temiz toprakla te-
yemmüm edin. Yüzünüzü ve ellerinizi onunla mesh edin. Allah
size herhangi bir güçlük çıkarmak istemez, fakat o sizi tertemiz
kılmak ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister ki şükrede-
siniz.” (Mâide, 5/6).
İbadetlerin yapılabilmesi için, abdest almadan önce abdestin
geçerli olmasını engelleyen vücuttaki kirlerin temizlenmesi,
sonra da el, ağız, burun, yüz, kollar, baş, kulaklar ve ayakların
usulüne göre yıkanması gerekmektedir. Abdest almayı evinin
önünden geçen ırmakta günde beş defa yıkanmaya benzeten
Hz. Peygamber, abdest suyuyla insanın sadece maddi kirleri-
nin değil, manevi kirlerinin/günahlarının da temizlendiğini
bildirmektedir.
Namaz kılmak, Kâbe’yi tavaf etmek, tilavet secdesi yapmak,
Kur’an-ı Kerim’e dokunmak için abdest almak dinen gerek-
lidir. Taşıdığı birçok maddi ve manevi yararlar yanında, en
önemlisi, Hz. Peygamber’in örnek alınması ve onun sünneti-
nin uygulanması sebebiyle, bir Müslüman’ın devamlı abdestli
olması ve her işe abdestli başlaması tavsiye edilir.
Abdest için şöyle bir benzetme de yapılmaktadır: Abdest gü-
nah işleyen veya işlemesi olası olan yerlerin yıkanması ile
alakalıdır. El yazar, ağız yer ve konuşur, burun koklar, gözler
bakar/görür, yüz genellikle manevi baskılar yaparak yetki-