Page 142 - islam

Allah Katındaki Din: İSLAM 117

tarafına döndürülünce ‘Ey Rabbimiz, bizi zalimler topluluğu ile
beraber bulundurma’ derler.” (A’râf, 7/46-47).

Cennet

Cennet, çeşitli nimetlerle bezenmiş, içinde müminlerin ebedî
kalacakları ahiret yurdunun adıdır. Kur’an-ı Kerim’de çeşit-
li isimlerle anılmaktadır. Cennet, mahiyeti bizler tarafından
bilinmemekle beraber akla hayale gelmeyecek kadar güzel-
liklerle dolu bir mekân olarak tarif edilmektedir. Hz. Peygam-
ber’den nakledilen bir hadisi kutside cennet nimetleri şöyle
anlatılmaktadır: “Ben salih kullarım için cennette hiçbir gözün
görmediği, hiçbir kulağın işitmediği ve insanın hayal bile ede-

meyeceği nice nimetler hazırladım.” (Müslim, Cennet, 2).
Cennetteki nimetlerin en büyüğü, “…Allah’ın rızası hepsinden
(bütün cennet nimetlerinden) daha büyüktür. İşte büyük kur-

tuluş da budur.” (Tövbe, 9/72) ayetinde açıkça belirtildiği gibi
Allah’ın rızasıdır.
Cennet ebedî kalınan bir yerdir. Oraya girenlerin herhangi
bir sebeple oradan atılmaları söz konusu değildir. “Cennette
onlar hiçbir yorgunluk hissetmezler. Oradan çıkarılacak da

değillerdir.” (Hicr, 15/48). İnanan kimselerden bazıları oraya
doğrudan girerken günahkârlar, cehennemde günahları ölçü-
sünde kaldıktan sonra cennete gireceklerdir. Allah, inkâr ve
şirk koşmak dışındaki bütün günahları affedebilecektir. Al-
lah’ı inkâr edenler ve ona şirk koşanlar hiçbir zaman cenne-
te giremeyeceklerdir. “Allah kendisine ortak koşulmasını asla
bağışlamaz. Bunun dışında kalanlardan dilediğini bağışlar. Al-
lah’a ortak koşan kimse büyük bir günah işleyerek iftira etmiş
olur.” (Nisâ, 4/48; Ayrıca bk. Nisâ, 4/116). Yüce Allah Mâide
suresinin 72. ayetinde ise daha açık bir ifade ile “… Bilinmeli ki
her kim Allah’a ortak koşarsa, Allah ona cenneti haram kılmış-

tır. Onun varacağı yer cehennem olacaktır…” buyurur.