Page 139 - islam
P. 139
114 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
17/13-14.) şeklinde bu gerçek dünyada iken hatırlatılmakta-
dır.
Hesap ve sorgulama sırasında amel defterlerinden başka, in-
sanın organları ve yeryüzündeki her türlü varlık, onun yap-
tıklarına şahitlik edecektir.
Abdullah b. Mesud’un Hz. Peygamber’den naklettiğine göre
insan kıyamet gününde şu dört şeyden sorgulanacaktır: “Öm-
rünü nerede tükettiği, gençliğini nasıl geçirdiği, malını nereden
ve nasıl kazandığı ve nereye harcadığı, bildikleri ile amel edip
etmediği.” (Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 1). Kesinlikle adaletsizli-
ğin olmayacağı sorgu ve hesap sırasında insan, zerre kadar
hayır işlemişse karşılığını, zerre kadar kötülük işlemişse kar-
şılığını görecektir (Zilzal, 99/7/8). Ahirette müminlerin he-
sabının kolay olacağı, hesap anında kâfirlerin titiz bir hesap
ve sorgulamadan geçirileceği hadislerde rivayet edilmektedir.
Mizan
Mizan, ahirette hesaptan sonra amellerin tartıldığı/değerlen-
dirildiği ilahî adalet ölçüsü olup, mahiyeti insanlar tarafından
bilinmemektedir. Dünyadaki ölçü ve tartı aletlerinin hiçbirine
benzemez. İnsanın amellerinin tartılmasından maksat, hesa-
bın adalet üzere yapılmasıdır.
Tartı esnasında iyilikleri kötülüklerinden ağır gelenler kur-
tuluşa erecek ve cennete gidecek, hafif gelenler ise cehenne-
me gideceklerdir. Kur’an-ı Kerim’de: “Biz kıyamet günü için
adalet terazileri kurarız. Artık kimseye, hiçbir şekilde haksız-
lık edilmez. (yapılan iş) bir hardal tanesi kadar dahi olsa, onu
(adalet terazisine) getiririz. Hesap gören olarak (herkese) ye-
teriz.” (Enbiyâ, 21/47).
Mümin olup günahları sevaplarından fazla olduğu için ce-
henneme gidenler, orada cezalarını çektikten sonra çıkartılıp
cennete girdirilecektir.