Page 16 - Türk Ortodoks Patrikhanesi
P. 16

Türk Ortodoks Patrikhanesi                                 7

              1- Hıristiyanhğm Türkler Arasında Yayılışı
             Türkler, İslamiyet'i kabul etmeden önce genelde tek tanrılı "Gök
          Tanrı İnancı"na bağlı kalmışlardır. Bununla birlikte onlar, değişik dinle­
          rin misyonerlik faaliyetlerine de maruz kalmışlardır. Bu çalışmalar ve
          faaliyetler sonucunda Türk boylarından, Maniheizm, Budizm, Yahudi­
          lik ve Hıristiyanlık gibi dinleri benimseyenler olmuştur. Hıristiyanlığı
          benimseyen Türk boylarının Hıristiyanlığı tanımaları ve benimsemeleri
          konusunda değişik tarihler ve farklı yorumlar yapılmaktadır.
             Yakup Aygil, Türklerin Hıristiyanlık ile tanışmalarını ikinci yüzyıla
          kadar geri  götüren  tarihçiler bulunduğunu  bildirmektedir< 5 >.  Türkler
          arasında Hıristiyanlık faaliyetleri iki bölgede, Orta Asya'da ve Balkan­
          larda yoğunlaşmıştır. Orta Asya' da çok fazla rağbet görmeyen Hıristi­
          yanlık, Balkan Yarımadasına yerleşen Türkler arasında Bizans İmpara­
          torluğunun yoğun baskıları ile yayıl�a alanı bulmuştur.
             Orta Asya'daki Türkler arasında Hıristiyanlık faaliyetleri özellikle
                                                        6
          Nesturi  Hıristiyan  Misyonerleri  eliyle  yürütülmüştür< >.  Bu  bölgeye
          Nesturi Hıristiyanların girişi de daha ziyade ticaret yolu ile olmuştur.
          Çünkü onlar ticaretle uğraşıyorlar ve ticaret için gittiği yerlerde Hıris­
          tiyanlığı aşılıyorlardı. Böylece, ticaret için Orta Asya'ya giden Nesturi
          Hıristiyanlar aracılığı ile Türklerden bir kısmı Hıristiyanlığı tanımış ve
          benimsemiştir<?>.  Macar  Araştırmacı  Ligeti;  "Bilinmeyen  İç  Asya"
          isimli çalışmasında Hıristiyanlığın iç Asya'ya Nesturi Papazlar vasıtası
          ile yayıldığını ve Nesturi papazlarının yoğun misyonerlik çalışmaları ne­
          ticesinde V. Yüzyıl sonlarında Merv, Herat gibi şehirlerde piskoposluk­
          lar kurulduğunu belirtmektedir.  Bu  misyonerlerin faaliyetlerini, ilmi­
         yollardan daha ziyade ticari faaliyetlerle devam ettirdiklerini, böylece
         pek çok halk ile temasa geçmeleri ve paraca kimseye muhtaç olmama­
         ları sebebiyle de göçebe insanlara farklı gelen bilgileri aktararak onlar
         üzerinde hakları olmayan bir nüfuz elde ettiklerini ifade etmektedir. El­
         de  ettikleri  bu nüfuzu kullanarak  yürüttükleri  faaliyetler neticesinde

         (5)  Bkz. Yakup Aygil, Hıristiyan Türklerin Kısa Tarihi, lstanbul 1995, 14-15.
         (6)  Bkz. B. Nikitine, "Nesturiler", İslam Ansiklopedisi (1 A.) , lstanbul  1988, IX/208.
         (7)  Mustafa Ekincikli, Türk Ortodoksları, Ankara  1998, 44-45.
   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21