Page 198 - Microsoft Word - orjinal
P. 198
198 øSLÂM HUKUK FELSEFESø
Ancak, “hakikî anlamın verilmesi mümkün olmadı÷ı hallerde, me-
75
caza baúvurulur.” Mecelle’deki bu kâide do÷rultusunda az önce veri-
len örne÷i ele alacak olursak, bir kimse evini çocuklarına vakfetti÷ini
söylerse, öldü÷ünde hayatta çocukları de÷il de torunları bulunursa,
vakfederken belirtti÷i “çocukları” ifadesi, mecazen “torunlarına”
hamlolunur. Çünkü sözün hakiki anlamında kullanılması mümkün
de÷ildir. Bu itibarla torunlar, vakfın gelirlerine hak kazanırlar.
Bu, görüldü÷ü gibi, vakfedenin niyetinin açıklanması, Mecel-
le’deki “Söylenen sözün uygulamaya konması, ihmal edilmesinden
daha iyidir. Baúka bir deyiúle söz, herhangi bir anlama hamli mümkün
76
oldukça ihmal edilmez” kuralının uygulanmasıdır.
Hakikat ve mecazla ilgili kurallardan son olarak úunu zikredebili-
riz: “Söz hiçbir úekilde uygulanamazsa ihmal edilir. Yani söze, hakiki
77
veya mecazi bir anlam verilemedi÷inde, ihmal edilir” Mühmel kelâ-
ma, bir kiúinin, kendisinden yaúlı olan birinin kendi o÷lu oldu÷unu
iddia etmesi örnek verilebilir. 78
Mecelle’de geçen bu küllî kâidelerin hepsi, el-Eúbâh ve’n-Nazâir
79
adlı eser ile usul kitaplarından alınmıútır. Özetlenecek olursa, söz; ilk
olarak hakiki anlamına hamlolunur. Bunun imkânsız olması halinde
mecaza hamlolunur. Ancak ikisinin de imkânsız olması halinde, ihmal
edilir.
Son olarak úunu eklemek gerekir: Sözün hakiki anlamı ile mecazi
anlamı birbiriyle çeliúti÷inde, hakiki anlamı kullanılmıyorsa, mecazi
manası kabul edilir. Ancak iki mana çeliúti÷inde, örfte mecaz daha
çok kullanılıyorsa hangisi tercih olunur? Ebû Hanîfe hakiki anlamının
tercih edilmesi gerekti÷ini söylemiútir. ømam Ebû Yûsuf, ømam Mu-
hammed, ømam el-Gazâlî ve di÷erleri, sürekli ve yaygın olmaları ha-
75 “Mana-yı hakiki müteazzir oldukta mecaza gidilir” (md. 61).
76 “Kelâmın îmali ihmalinden evlâdır. Yani bir kelâmın bir manaya hamli mümkün
oldukça ihmal, yani manasız itibar olunmamalıdır” (md. 60).
77 “Bir kelâmın imali mümkün olmaz ise ihmal olunur. Yani bir kelâmın hakiki ve
mecazi bir manaya hamli mümkün olmaz ise o halde muhmel yani manasız bırakı-
lır” (md. 62).
78 Md. 1629.
79 øbn Nuceym, el-Eúbâh, s. 27, 53; es-Suyûtî, el-Eúbâh, s. 45, 89; øbn Melek,
ùerhu’l-Menâr, s. 108 vd.