Page 75 - islam

50 Prof. Dr. Mustafa ERDEM

niş bir kavramdır. Teslimiyet ya kesin inanç anlamına gelen
kalben olur ya ikrar anlamına gelen dil ile olur veya amellerle
kendini ifade eden organlarla olur. İman bu üç şekilden biri-
si olan kalbin teslimiyetidir. İman ile İslam’ın aynı anlamda
kullanılması hâlinde her mümin Müslüman, her Müslüman
da mümin sayılır.
Eğer iman ile İslam farklı kavramlar olarak ele alınırsa her
mümin Müslüman olmakla birlikte her Müslüman mümin
sayılmamaktadır. Bu durumda dil ve organlarla yapılan tesli-
miyet dışarıda kalmaktadır. Dolayısıyla İslam kalp, dil ve or-
ganların her üçünü de kuşatan geneli ifade ederken iman ise
kalple ifadesini bulan özel bir kavram niteliği taşımaktadır.

Tasdik ve inkâr bakımından insanlar üç grupta toplanmakta-
dır. Bir de bunların yanında Allah’a eş koşan müşrikler vardır.

1- Mümin: Allah’a, Hz. Peygamber’e ve onun din adına verdi-
ği şeylere yürekten inanıp kabul ve tasdik eden kimseye de-
nir. Müminler ahirette cennete girecekler ve orada çok çeşitli
nimetlere kavuşacaklardır. Günahkâr müminler, ahirette suç-
ları ölçüsünde cezalandırılsalar da sonunda cennete girecek-
lerdir. Kur’an-ı Kerim’de müminlerin cennette ebedî olarak
kalacakları belirtilmektedir.
2- Kâfir: İslam dininin temel prensiplerine inanmayan, Hz.
Peygamber’in Yüce Allah’tan getirdiği kesin olan ve tevatür
yoluyla bize kadar ulaşmış bulunan esaslardan (zarurat-ı di-
niyye), bir veya birkaçını yahut da tamamını inkâr eden kim-
seye denir. Namazın farz, şarabın haram olduğunu inkâr eden
kimse kâfirdir. Kâfir kelimesinin sözlük anlamından hareket
edenler, insanın özünde imanın olduğunu, fakat kişinin bunu
örttüğünü söylerler. Kâfir olarak ölen kimse ise ebedî olarak
cehennemde kalacaktır.
3- Münafık: Allah’ın birliğini, Hz. Muhammed’in peygamber-
liğini ve onun, Allah’tan getirdiklerini kabul ettiğini söyleye-