Page 74 - islam
P. 74
Allah Katındaki Din: İSLAM 49
sayılmaz. Aynı şekilde mümin iman esaslarından herhangi bi-
rini inkâr anlamına gelen söz ve davranışlardan kaçınmalıdır.
İman, güçlü veya zayıf olma bakımından farklılık gösterir.
Bazılarının imanı tam anlamıyla içine sinmiş kuvvetli, bazı-
larınınki yüzeysel kaldığı için zayıf olabilir. Çünkü insanlar
işitme ve düşünmeye/tefekküre bağlı olarak bilgi ve inanç
düzeyinde veya yaşamaya, gönülden duymaya ve iç tecrübe-
ye dayalı bilgi ve inanç düzeyinde kalabilir. Kur’an-ı Kerim’de
Hz. İbrahim’in şahsında verilen örnekler bu konuyu detaylı
bir şekilde açıklamaktadır (Bakara, 2/258, 260; En’âm, 6/75-
79). Benzer şekilde müminlerin imanlarının artacağı ile ilgili
ayetler de Kur’an-ı Kerim’de yer almaktadır (Enfâl, 8/2, Töv-
be, 9/124; Fetih, 48/4).
İman, özgür iradeye dayalı bir tercih sonucu olmalı, baskı,
tehdit veya dünya hayatından ümidi kesmiş yani ölüm ve ahi-
ret korkusuyla son anda gerçekleşmiş veya dünyaya ait bir
çıkar karşılığı olmamalıdır.
Mümin korku ile ümit (beyne’l-havfü ve’r-reca) arasında ol-
malıdır. Yani insan Allah’ın rahmetinden tamamen ümitsiz
olmadığı gibi bütünüyle de emin olmamalı, nasıl olsa imanım
var kesin cennete gireceğim veya çok günahım var kesinlikle
cehenneme gideceğim diye düşünmemelidir.
Bu konuda hayatta iken cennetle müjdelenen on sahabe ara-
sında yer alan ve halifeliği süresindeki uygulamalarıyla ada-
let timsali gösterilen Hz. Ömer’den şöyle bir söz rivayet edilir:
“Yeryüzünde yaşayan insanların hepsi cennete girecek yalnız
birisi cehenneme girecek dense, o kişi ben miyim? diye korka-
rım. Yeryüzünde yaşayan insanların hepsi cehenneme girecek
yalnız birisi cennete girecek dense, o ben miyim? diye ümit ede-
rim.”
Kur’an-ı Kerim’de iman ile İslam bazen aynı bazen farklı an-
lamda kullanılmıştır. Teslimiyet anlamına gelen İslam çok ge-