Page 324 - islam
P. 324

Allah Katındaki Din: İSLAM  299


           deler verilmiş, hiçbir varlığa nasip olmayan lütuflarda bulu-
           nulmuştur. “Ant olsun ki onu (meleği) iniş esnasında en son-
           daki sidre ağacının yanında bir daha gördü. Ki onun yanında
           huzur  içinde  kalınacak  cennet  vardır.  O  an  sidreyi  bürüyen
           bürümüştü. Göz ne kaydı ne hedefinden şaştı. Hiç kuşkusuz o,
           Rabbinin ayetlerinden en büyüğünü görmüştü.” (Necm, 53/13-
           18) ayetleri, bazı İslam âlimleri tarafından Hz. Peygamber’in
           miraç mucizesine işaret olarak kabul edilmiştir.

           Miraç, bizim insani akıl ve algımızın ötesinde ve üzerinde bir
           olaydır. Bunda zaman ve mekân kaydı ortadan kalkmış, yer
           ile gök birleşmiştir. Miraçta maddi kanunlar, unsurlar ve ku-
           ralların üstünde Allah’ın mutlak iradesi söz konusu olmuştur.
           Hz. Peygamber önce bu yolculuğa manevi olarak hazırlanmış,
           “Burak” (Arapça şimşek kelimesinden türemiş) denilen mahi-
           yetini bilmediğimiz manevi bir araca bindirilmiş ve Mescid-i
           Aksa’ya getirilmiştir. Buradan da gökyüzündeki manevi kat-
           manları geçerek Allah’ın katına yüceltilmiştir. Peygamber’i-
           miz  (sav)  burada  aklın  kavrayamayacağı  sadece  kendisine
           mahsus pek çok manevi nimetlerle karşılaşmış ve yaşamıştır.

           Miraç anında Hz. Peygamber’e Allah tarafından üç hediye ve-
           rilmiştir:
           1.  Beş vakit namaz; hadisi şerifte müminin miracı olarak ta-
           rif edilir.
           2.  Bakara suresinin son iki ayeti (285. ve 286. ayetler) halk
           arasında “amenerrasülü” olarak bilinir:
           “Peygamber, Rabbi tarafından kendisine indirilene iman etti,
           müminler de (iman ettiler). Her biri Allah’a, meleklerine, kitap-
           larına, peygamberlerine iman ettiler. ‘Allah’ın peygamberlerin-
           den hiçbirisi arasında ayırım yapmayız. İşittik, itaat ettik. Ey
           Rabbimiz, affına sığındık! Dönüş sanadır’ dediler.
           Allah her şahsı, ancak gücünün yettiği ölçüde mükellef kılar.
           Herkesin kazandığı (hayır) kendine, yapacağı (şer) de kendine-
   319   320   321   322   323   324   325   326   327   328   329