Page 319 - islam
P. 319
294 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
Müşriklerin ileri gelenlerinden Umeyye b. Halef öğle vakti
kızgın güneş altında Hz. Bilal’i Mekke Vadisi’ne götürür, sır-
tüstü yatırdıktan sonra üzerine büyük bir kaya parçası kon-
masını emrederdi. Böylece ona Allah’ı inkâr edip Lat ve Uzza
putlarına tapmasını söylerdi. Buna rağmen Hz. Bilal Allah’tan
başkasına tapmayı reddeder, Allah’ın varlığını ve birliğini ik-
rar ederdi. Hz. Ammar’ın babası Yasir ve annesi Sümeyye bu
kızgın kum zulmüne maruz kalan ve sonradan büyük acılarla
şehit edilen sahabelerden olmuştu.
Bütün bu olup bitenlere rağmen Mekke müşrikleri Kur’an-ı
Kerim’e karşı kayıtsız kalmadılar. Bunun belli başlı gerekçe-
leri vardı. Bunlardan birincisi, rekabetlerinde ve ona karşı
saldırılarında kendilerini takviye edecek zayıf noktaları ya-
kalamak, ikincisi onları derinden etkileyen Kur’an-ı Kerim’in
çekiciliğini ortadan kaldırmak. Bu iki gerekçe ile onlar vahyi
yakından takip etmiş, inen Kur’an-ı Kerim ayetlerini dinle-
meye özen göstermiştir. Mekkeli müşrikler İslam’a inanma-
malarına ve Müslümanlara büyük işkenceler uygulamalarına
karşılık Kur’an’ın çekiciliği karşısında büyük bir şaşkınlığa
uğramıştır.
Mekke’nin ileri gelenleri Müslümanların açıktan Kur’an oku-
malarını engellemek için her yola başvurmuştur. Bir kere-
sinde Hz. Abdullah b. Mesud, Kâbe’de toplu hâlde bulunan
müşriklere açıktan Kur’an okuduğu için çok kötü bir şekilde
dövülmüş, Hz. Ebu Bekir, evinde Kur’an okuduğu zaman onu
dinlemeye gelenler olduğu gerekçesiyle, buna engel olma adı-
na uyarılmıştır.
Bütün bunlara rağmen müşriklerin ileri gelenleri kendileri-
ni Kur’an dinlemekten alıkoyamamıştır. Nitekim rivayetle-
re göre Ebu Süfyan, Ebu Cehil, Ahnes Sakafi gibi Mekke’nin
ileri gelenleri birbirlerinden habersiz olarak gece Hz. Pey-
gamber’in evinin dibine gelerek Kur’an dinlemişler, sonra
da orada veya oradan dönerken yolda karşılaştıkları zaman,