Page 251 - islam
P. 251
226 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
aynı özden yaratan (Nisâ, 4/1), kaynaşmaları için aralarına
sevgi ve merhamet duyguları koyan Allah’tır (Rûm, 30/21).
Aile insanın gelişip yetişmesinde, hayata hazırlanmasında,
karşılaştıkları zorlukların üstesinden gelmesinde çok önemli
rolü olan bir kurumdur. Aileyi ayakta tutan, eşler arasındaki
beş “s” ile sistematize edilebilecek olan sevgi, saygı, samimi-
yet, sadakat ve sabırdır.
Ailede hedef neslin devamı ile birlikte huzur ve mutluluk-
tur. Ancak aile bütünüyle zevklerin, hazların ve mutlulukla-
rın yaşandığı ve paylaşıldığı bir yer değildir. İnsanın dünya
şartlarında çeşitli şekillerde deneniyor olması dolayısıyla,
onun kurduğu aile kurumu da çok ağır ve zor şartlar yaşar.
Bu durumda aile dertlerin, acıların, sıkıntıların yaşandığı yer
hâline gelir. Bu sebeple eşlerin her iki hâle de hazır olmaları
ve bu durumu baştan kabullenmiş bulunmaları zorunludur.
Birlikte yaşanan süreçte aile içi sorunlara ortak çözüm aran-
ması gerekir. Bu sebeple eşler arasında fedakârlık, tahammül,
hoşgörü, kanaat, tevekkül, şükür, sabır gibi ortak değerlerin
hayata geçirilmesine ihtiyaç vardır.
İslam, kadın ve erkeği insan olma ortak paydasında eşit var-
lıklar olarak kabul etmiş ve Allah karşısında sorumlu tut-
muştur. Aynı şekilde kadın ve erkeğin aile gibi çok önemli
bir kurumu ayakta tutmak, iç ve dış tehditlere karşı onu ko-
rumak için ortak sorumlulukları vardır. Nitekim Yüce Allah:
“Erkeklerin kadınlar üzerindeki hakları gibi, kadınların da er-
kekler üzerinde belli hakları vardır.” (Bakara, 2/228) buyura-
rak kadın erkek arasındaki bu hassas dengeye işaret etmiştir.
Hz. Peygamber meşhur “Veda Hutbesi” nde bu hususta şöyle
buyurmuştur: “Ey insanlar! Kadınların haklarını bilmenizi ve
gözetmenizi isterim… Sizin kadınlar üzerinde onların da sizin
üzerinizde hakları vardır…” (Tirmizî, Radâ’, 11).
Aileyi oluşturan erkeğin ve kadının cinsel ihtiyaçlarını tatmin
duygusundan öte bazı temel değerler ekseninde bir araya