Page 173 - islam
P. 173

148  Prof. Dr. Mustafa ERDEM


           ettiği için namazlarını eksik kılmaları sebebiyle günah işle-
           miş olmaları söz konusudur.



           Namazların Kaza Edilmesi

           İslam’da namaz vaktinde eda edilmek üzere farz kılınmıştır.
           Her Müslüman’ın namazlarını kazaya bırakmaması için has-
           talık, yolculuk ve savaş gibi her hâl ve şarta uygun olarak eda
           etmesine izin vardır. Herhangi bir mazeret olmaksızın tem-
           bellik ve ihmal yüzünden bile bile namazı vaktinde kılamayan
           kimse günahkâr olur. Kaza namazını kıldıktan sonra tövbe et-
           mesi gerekir. Hz. Peygamber uyumayı ve unutmayı mazeret
           olarak kabul etmiş, bu iki sebepten biriyle namazın vaktinde
           kılınmaması durumunda hatırlanıldığı vakit kılınmasını söy-
           lemiştir.
           Hz. Peygamber Hayber’in fethinden sonra Medine’ye döner-
           ken gece yolculuğa devam etmiştir. Konakladıkları yerde sa-
           bah  namazı  vaktinde  uyanamamış  ve  güneş  doğup,  namaz
           kılmak  için  uygun  olmayan  vakit  geçtikten  sonra,  (kerahet
           vakti)  kılamadığı  sabah  namazının  önce  sünnetini  kılmış
           sonra imam olmuş ve cemaatle beraber farzını kılmıştır. Bu
           uygulama sonradan İslam alimleri tarafından Müslümanların
           kılamadıkları  namazlarını  kaza  edebilecekleri  şeklinde  yo-
           rumlanmıştır.

           Vaktinde kılınamamış olan beş vakit farz namazın kazası farz,
           vitir  namazının  kazası  ise  vaciptir.  Sünnet  namazlar  kaza
           edilmez. Ancak bazı durumlarda başka bir namazın vakti gir-
           mediği sürece yani aynı gün öğle namazından önce, sabah na-
           mazının sünneti kılınabilir.
           Müslümanlar kazaya kalan namazların sadece farzlarını kaza
           ederler. Normal şartlarda kazaya kalan namazlar, aslına uy-
           gun olarak kılınırken seferîlikte kazaya kalanlar, seferlik şart-
           larına uygun olarak kaza edilir. Seferî durumda olan kimseler,
   168   169   170   171   172   173   174   175   176   177   178