Page 172 - islam
P. 172

Allah Katındaki Din: İSLAM  147


           Fıkıhçılar, “mesh” meselesi ile alakalı olarak “Hz. Peygamber
           yolcu için üç gün üç geceyi, mukim kimse için de tam bir gün
           bir geceyi müddet tayin etti.” (Müslim, Tahâret, 85) hadisini
           ölçüt alarak, yolculuk süresini üç gün olarak kabul etmiştir.
           Buna göre bir Müslüman’ın üç günden çok, on beş günden az
           olmak şartıyla devamlı yaşadığı yörenin dışına çıkmasını yol-
           culuk olarak kabul etmiştir.

           İslam  fıkıhçılarının  bazıları  bu  süre  zarfında  gidilen  yerin
           uzaklığını  bazıları  da  yolculuğun  zorluklarını  esas  almıştır.
           Yolculukta  mesafeyi  seferîlik  için  ölçü  kabul  edenler,  genel
           ulaşım aracı durumunda olan deveyi ölçüt olarak kabul et-
           miştir.  Onlar  devenin  bir  saatte  ortalama  beş  kilometre  ve
           bir günde en fazla altı saat yola gidebileceğini varsayarak, üç
           günde  toplam  doksan  kilometrelik  bir  mesafeye  ulaşabile-
           ceğini ve bunun yolculuk için yeterli uzaklık olacağını kabul
           etmiştir. Bazıları da yolculukta namazların kısaltılması ruh-
           satının veriliş nedenini, yolculuğun zorluk, telaş ve normal
           düzenin bozulması şeklinde değerlendirmiş ve bu imkândan
           yararlanmak için doksan kilometre uzaklık şartı aramamıştır.
           İslam’ın  evrensel  ve  zaman  şümul  bir  din  olarak  kıyamete
           kadar gelecek bütün Müslümanların dinî ihtiyaçlarına çözüm
           üretecek nitelikte olduğu hatırlanırsa, seferîlik/yolculuk ko-
           nusunun  günümüz  şartları  çerçevesinde  değerlendirilmesi
           yararlı  olacaktır.  Günümüzdeki  uygulamaya  göre;  seferîlik
           şartlarının oluşması durumunda dört rekâtlı farz namazlar
           iki rekât ve üç rekâtlı olanlar ise üç rekât olarak kılınmak-
           tadır. Sünnet namazlar kişinin durumuna göre değerlendiril-
           mekte,  eğer  imkânlar  müsait  ise  tamamı  kılınabilmektedir.
           Şayet günümüzde yaşanan hayat şartları çerçevesinde, genel
           ulaşım araçlarının deveye göre daha hızlı olduğu gerçeğinden
           hareket edilerek seferîlik şartları oluşmamış ise, Müslüman-
           lar seferî olmadıkları hâlde bu ruhsattan yararlanmış olmak-
           tadır. Bu durumda onların hayatları normal akışında devam
   167   168   169   170   171   172   173   174   175   176   177