Page 123 - islam
P. 123
98 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
likleri de vardır. Allah’a kulluk görevlerini yerine getirme
konusunda asla eksiklikleri ve kusurları olmadığı gibi, sahip
oldukları meziyetleri itibarıyla içinde yaşadıkları toplumun
bireyleri tarafından yaptıkları davet dışında herhangi bir
yönleriyle eleştirilemezler (Furkân, 25/7, 20).
Allah insanlara mesajını peygamberlere indirdiği vahiy aracı-
lığı ile bildirmiştir. Bunlar Kur’an-ı Kerim başta olmak üzere
genel olarak kutsal kitaplar şeklinde isimlendirilmiştir. Bu
kitaplar peygamberler sonrasında da onların getirdikleri hü-
kümlerin devamlılığını sağlamıştır. Peygamberlik silsilesinde
peygamberlerin tamamına kitap verilmediği, büyük çoğunlu-
ğunun kendilerinden önce gelen kitapların hükümlerine tabi
tutuldukları görülmüştür.
İslam literatüründe peygamberler “resul” ve “nebi” olarak iki
kısma ayrılırlar. Bunlardan haber getirenlere nebi, elçilik ya-
panlara da resul denir. Başka bir tarife göre, kendine yeni bir
kitap verilen peygamber resul, bir başka Peygamber’e gelen
kitap hükümlerinin uygulanmasıyla görevli ve sorumlu olan
da nebidir. Günümüz Türkçesinde her ikisi için birden, haber
getiren anlamında Farsça kökenli peygamber kelimesi kulla-
nılır.
Hz. Ebu Zer el- Gıfari’nin sorduğu bir soruya cevap olarak Hz.
Peygamber; 315’i resul olmak üzere toplam 124 bin nebinin
Allah tarafından görevlendirildiğini haber vermektedir (İbn
Hanbel, V, 266).
Peygamberlere iman, insanlara doğru yolu göstermek için Al-
lah tarafından seçkin kimselerin görevlendirildiğine, bu kim-
selerin Allah’tan getirdiği bütün bilgilerin, vahyin ve kutsal
kitapların gerçek ve doğru olduğuna inanmak demektir.
İslam dininin iman esaslarından birisi, peygamberlere iman-
dır. Peygamberliğin Hz. Âdem ile başladığı bilinir, fakat bun-
ların tamamının isimleri, görevlendirildikleri zaman, toplum