Page 121 - islam
P. 121

96  Prof. Dr. Mustafa ERDEM


           Peygamberlik, Allah’ın insanlığa bir inayetidir. Geçmişin ka-
           ranlıklarından geleceğin sonsuzluğuna kadar insanların yo-
           lunu onlar aydınlatmışlar, insanlara doğru yolu göstermişler-
           dir.  İnsanlığın  problemlerini  çözmüşler,  ölümün  mutlak  bir
           yokluk olmayıp ebedî bir hayatın başlangıcı olduğunu, hayır
           ve şer, erdemlilik ve kötülüğün boyutlarını onlar öğretmişler-
           dir. İnsanlık peygamberler sayesinde Yaratan’ını tanımış, ne-
           reden geldiğini, niçin geldiğini, nereye gideceğini, haklarını
           ve sorumluluklarını öğrenmiştir. Allah’ın emir ve yasaklarını
           insanlara peygamberler bildirmişlerdir.

           Peygamberler  insanları  hak  dine  davet  eden  kimseler  ola-
           rak, Allah tarafından görevlendirilir. Çalışma, bireysel gayret,
           ibadet ve taat ile peygamber olunmaz. İslam anlayışına göre
           peygamberlik kesbî değil, vehbîdir. Dolayısıyla peygamberler,
           Allah’ın gönderdiği kutsal kitapları ve onların içerdiği dini in-
           sanlığa tebliğ eden mümtaz şahsiyetler olmalarına rağmen,
           Allah bildirmedikçe peygamber olacaklarından habersizdir-
           ler. Dinin insan tarafından üretilen bir değerler bütünü olma-
           dığı nasıl kesin bir husus ise, insan olduklarından hiç kuşku
           duyulmayan  peygamberlerin  uluhiyet  alanına  girmedikleri
           de bir o kadar tartışılmazdır. Esasen peygamberlerin hiçbirisi
           böyle bir iddiada da bulunmaz, kendilerinin Allah’ın emirle-
           rini yerine getirmekle yükümlü birer kul ve sadece Allah’tan
           aldıkları vahiyleri tebliğ etmekle görevli ve sorumlu oldukla-
           rını söylerler.

           Gaybı Allah’tan başka kimse bilemez (Neml, 27/65). İnsan ol-
           maları dolayısıyla peygamberler de gaybı bilemezler. Nitekim
           Hz. Peygamberle ilgili bir ayet-i kerimede Cenab-ı Hak şöyle
           buyurmaktadır: “…Ben gaybı da bilmem…” (En’am, 6/50; Ay-
           rıca bk. Hud, 11/31). Bununla birlikte vahiy de gayb ile ilgili
           bir bilgi, bir haberdir. Allah onu elçisine bildirdiği zaman, o
           da insanlara tebliğ eder (Al-i İmran, 3/44; Hud, 11/49). Dola-
           yısıyla Peygamberler gayb hakkında diğer insanlardan önce
           bilgi sahibi olabilmektedir. Bunun yanında sadece peygam-
   116   117   118   119   120   121   122   123   124   125   126