Page 89 - Hz_Nuh
P. 89
88 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
ettikleri sözlerin ve dine ait beyanlarının insanlar tarafından
kabulü, özel ve toplumsal hayatları için zaruri olan husus-
258
lardandır. Bütün İslami kaynaklarda nakledilen bir uygu-
lamasında Peygamber’imiz (sav), “(Önce) en yakın akrabanı
259
uyar.” ayeti kerimesi indiğinde bütün akrabalarını Safa Te-
pesi’ne toplar. Onlara “Şu vadide atlılar olduğunu, size hücum
etmek istediklerini haber vermiş olsaydım ne derdiniz? Beni
doğrular mıydınız? diye sorduğunda onlar: Evet, senden doğ-
260
ruluktan başka bir şey görmedik, dediler.” Akrabalarının bu
açık beyanı onun peygamberlikten önce de ne kadar doğru
sözlü ve güvenilir olduğunu göstermiştir.
Cenab-ı Allah peygamberlerin peygamberliğini ispat için on-
lara mucize ile destek vermiş, onların diğer insanlardan farklı
bir konumda olduğuna inanmalarına imkân sağlamıştır. Eğer
peygamberler doğru insanlar olmasa, peygamberlik görevini
dünyevi çıkarları için bir araç olarak kullansalar, Yüce Allah
onlara bu davranış bozukluğunun devamı için hâlâ mucize
261
desteğini sağlamaz ve onları bu imkândan mahrum ederdi.
Peygamberler doğru sözlüdür, asla yalan söylemez. Onlardan
hiçbiri peygamberlik öncesinde ve sonrasında yalancılıkla
suçlanmamıştır. Peygamberlerin söyledikleri ile yaptıkları
arasında asla bir farklılık bulunmadığı için, yalan söylemek
(kizb) peygamberler için düşünülemez.
Fetanet
Akıl, zekâ, hafıza ve ikna gücü bakımından insanların en üs-
tünü olmaktır ki peygamberler için vacip sıfatlardandır. Pey-
gamberlik görevlerinin gerçekleşmesi bakımından onlar için
fetanet sıfatı zaruret ifade etmektedir.
258 El- Hadidi, s. 104-106.
259 Şuara, 26/214.
260 İbn Kesir, Tefsir, s. 11/6105.
261 El- Hadidi, s. 56.