Page 244 - Hz_Nuh
P. 244

Hz. NUH  243



                               818
             orucunu tutmuştur.  Onlar burada tarım ile uğraşmış buğ-
             day, üzüm gibi tarım ürünleri yetiştirmiştir. Fakat sonradan
             yörede çıkan bir veba salgını dolayısıyla Hz. Nuh’un kendi ço-
             cuklarının dışında kalan bölge sakinlerinin tamamı hayatını
                         819
             kaybetmiştir.
             Mehmed Vehbi ise, Hud suresi 48. ayetteki “bereket” ifadesini
             neslin çoğalması olarak kabul etmiş, Tufan’dan sonra yaşa-
             yan insanların tamamının Hz. Nuh’un neslinden geldiğini ve
             onun  da  ikinci  Âdem  olarak  “ebü’l-beşer/insanların  babası”
             olduğunu söylemiştir. Ona göre ayette geçen “ümmet” ifade-
             si, gemide bulunan kimselerin zürriyetlerinin sonradan farklı
             olmasındandır. Zira Hz. Nuh’un neslinden gelen insanlar dün-
             ya yüzünde pek çok ümmet ve kabilelere ayrılmıştır. 820

             M. Asım Köksal, Saffat suresi 77. ayeti kerimesinde açıklanan
             “Ve yalnız onun soyunu kalıcı kıldık.” ayetiyle ilgili değerlen-
             dirmeleri  esas  alarak,  yeryüzündeki  bütün  insanların  Hz.
             Nuh’un  Sam,  Ham  ve  Yafes  adındaki  üç  oğlunun  soyundan
                                                                   821
             geldiğini belirtmiş, bunlarla ilgili detaylı bilgiler vermiştir.
             Bu  ayeti  kerimenin  tefsirinde:  “Cenab-ı  Hak  Nuh’un  soyunu
             devam ettirdi, diğerlerini helak etti. Bundan dolayı Hz. Nuh’un
             soyu günümüze kadar devam etmiş, diğerlerinin soyu ise helak

                                 822
             olmuştur.” denilmiştir.  İbn Kesir de İbn Abbas’tan naklettiği
             bir rivayette, “Hz. Nuh’un zürriyetinden başka hiç kimse kal-
             madı” dedikten sonra, bu bilgiyi, “Bütün insanlar Nuh’un zür-
             riyetindendir.” “Bunlar (Nuh’un soyu) Ham, Sam ve Yafes’tir.”
             şeklindeki rivayetlerle desteklemiş ve yeryüzündeki toplum-
                                              823
             ları bu üçü arasında taksim etmiştir.

             818   İbn Kuteybe, s. 23-24.
             819   Bk. İbn Kesir, Tefsir, s. 8/3933, 3935, 3939; Köksal, Peygamberler Tarihi, s.
                1/100-101.
             820   Mehmed Vehbi, s. 6/2354.
             821   Bk. Köksal, Peygamberler Tarihi, s. 1/107-113.
             822   Maturidî, Te’vilat, s. 12/183; Vanî, s. 81.
             823   İbn Kesir, Tefsir, s. 12/6805, 6806.
   239   240   241   242   243   244   245   246   247   248   249