Page 165 - Hz_Nuh
P. 165

164  Prof. Dr. Mustafa ERDEM


           Bu  gerçekten  hareketle,  “Hz.  Nuh:  Ey  Kavmim!  Eğer  ben
           Rabb’im tarafından (bildirilen) açık bir delil üzerinde isem ve
           O bana kendi katından bir rahmet vermiş de bu size gizli tutul-
           muşsa, buna ne dersiniz? Siz onu istemediğiniz hâlde biz sizi
                                       534
           ona zorlayacak mıyız? demiş.”  Böylece onlara herhangi bir
           baskı yoluna gitmemiş zaten böyle bir imkân da bulamamış-
           tır.
           Hz. Nuh, peygamberlik görevini eksiksiz yerine getirebilmek
           için bütün iletişim kanallarını ve tekniklerini kullanmış, fa-
           kat ne yaptı ise kavmini ikna edememiş, inkârlarına ve put-
           lara tapmalarına engel olamamış, onların inanmalarına katkı
           sağlayamamıştır. Kavmi onu dinlememiş, kendi toplumunun
           ileri gelenlerine uymuş, Hz. Nuh’un görevini yerine getirme-
                                                         535
           sine engel olmak için çeşitli tuzaklar kurmuştur.  Onlar işi
           daha da ileri götürerek, “Ey Nuh! ‘Bu işten vazgeçmezsen, ke-
                                              536
           sinlikle sen de taşlanacaksın.’ dediler.”  ayeti kerimesinden
           anlaşıldığına göre onu ölümle tehdit etmeye başlamıştır. Ni-
           tekim Hz. Nuh’un kavmi, sadece reddetmek, isyan etmek, ona
           sözlü sataşmalarla tacizde bulunmakla kalmamış, fiilî olarak
           da  ona  zulmetmiştir.  Onlar,  çeşitli  araçlarla  çeşitli  şekiller-
           de bayıltıncaya kadar hatta ölecek hale gelinceye kadar Hz.
           Nuh’u dövmüş, sonra da ayaklarından sürükleyerek çöp yı-
           ğınlarının yanına atmıştır. Fakat Hz. Nuh onların bu insafsız-
           lıklarına ve acımasızlıklarına karşılık, ayılıp kendine geldiği
           zaman yüzündeki kanları temizlemiş, iki rekât namaz kılmış
           ve “Allah’ım! Kavmime hidayet nasip et onlar bilmiyorlar.” diye
           dua etmiştir. Onun çektiği acılar uzun yıllar sürmüştür. Hatta
           Abdullah  İbn  Abbas’ın  Peygamber’imizden  (sav)  rivayetine
           göre, kavminin ileri gelenleri yine onu ölecek hâle gelinceye
           kadar dövmüş, sonra ailesi onu öldü sansın diye eski bir beze
           sararak evine göndermiştir. Fakat o, evinde kısa bir süre kal-


           534   Hud, 11/28.
           535   Bk. Nuh, 71/21-22.
           536   Şuara, 26/116.
   160   161   162   163   164   165   166   167   168   169   170