Page 154 - Hz_Nuh
P. 154

Hz. NUH  153


             1-  Hz. Nuh’un insan olması dolayısıyla peygamber ola-

                mayacağını iddia ederler.
             Onlar peygamberlerin insanlardan olacağını düşünmemiştir.
             Bu durum, insanlık tarihi boyunca inanmayanlar tarafından
                                                493
             hep mazeret olarak ileri sürülmüştür.  Oysa peygamberle-
             rin  insanlardan  seçilmesi,  birbirlerini  yakından  tanımaları
             bakımından onlar için bir nimettir.

             Peygamberlerle  sıradan  insanları  birbirinden  ayıran  en
             önemli özellik, mucizedir. Hz. Nuh’un kavminin en çok rahat-
             sızlık  duyduğu  konuların  başında,  kendileri  gibi  yiyip  içen,
             diğer insanlar arasında yaşayan birisinin peygamber olarak
             ortaya  çıkmasıdır.  Onlar  şöyle  diyerek:  “Allah  gökyüzünden
             bize gönderecek bir melek bulamadı mı? Allah seni bize nasıl
             peygamber olarak seçti. Seni bize peygamber olarak nasıl gön-
                  494
             derdi.”   şeklinde  rahatsızlıklarını  veya  bir  peygamberden
             beklentilerini açıklamıştır:
             “Biz seni sadece bizim gibi bir insan olarak görüyoruz. Sana,
             sığ görüşlü ayak takımımızdan başkasının uyduğunu da gör-
             müyoruz. Sizin bize karşı bir üstünlüğünüzü de kabul etmiyo-
                                                            495
             ruz, bilakis sizin yalancı olduğunuzu düşünüyoruz.”  diyerek
             onu ciddiye almadılar, hatta alay ettiler. Fakat onlar bunun-
             la da yetinmedi ve peygamberlerin en önemli dayanağı olan




             493   İnanmayanların bu geleneksel tavrı Kur’an-ı Kerim’de şöyle ifade buyrul-
                maktadır:  “İnkâr  edenler:  Bu  (Kur’an),  olsa  olsa  onun  (Muhammed’in)
                uydurduğu bir yalandır. Başka bir zümre de bu hususta kendisine yardım
                etmiştir dediler. Böylece onlar hiç şüphesiz, haksızlığa ve iftiraya başvur-
                muşlardır. Yine onlar dediler ki: (Bu ayetler) onun, başkasına yazdırıp da
                kendisine sabah akşam okunmakta olan, öncekilere ait masallardır… Onlar
                (bir de) şöyle dediler: Bu ne biçim bir peygamber; (bizler gibi) yemek yiyor,
                çarşılarda dolaşıyor! Ona bir melek indirilmeli, kendisiyle birlikte o da uya-
                rıcı olmalıydı! Yahut kendisine bir hazine verilmeli veya içinden yiyip (sıkın-
                tısız geçimini sağlayacağı) bir bahçesi olmalıydı…” (Furkan, 25/4-5,7-8.)
             494   Bk. Eş-Şihava, s. 285.
             495   Hud, 11/27.
   149   150   151   152   153   154   155   156   157   158   159