Page 161 - Türk Ortodoks Patrikhanesi
P. 161
152 Dr. Mustafa BAŞ
ğer eşyalarıyla birlikte tahta sandıklarda saklarlardı. Halk iyi hacılara;
günahlarını Kudüs'te bıraktı, hacılıkla alakası olmayanlara da; oraya bir
şeytanla gitti, ama iki iblis ile geri döndü derlerdi." ( 129)
D- MABETLER
Hıristiyanlığın ilk yıllarında İsa'ya inananların bir mahalde meydana
getirdikleri topluluk, "Kilise" yahut Meclis veya Cemaat diye adlandırı
lan bir teşkilatı meydana getirmiştir{l 30) . İlk dönemlerden itibaren kilise
kelimesi, dar ve geniş anlamda olmak üzere iki şekilde kullanılmıştır.
Asıl ve geniş anlamı ile Hıristiyan topluluğu ve cemaat manasını taşır
ken, dar anlamda ise Hıristiyanların toplandığı yer, mekan olarak ibadet
haneye isim olarak verilmiştir<I 31 ) . Ortodoks Kilise İlmine göre kilise,
evharistik cemaatlerden oluştuğu için birinci derecede İsa'nın bedeni
olarak tarif edilmiştir{ l32) . Türk Ortodoksların anlayışına göre İsa Mesih,
Tanrı tarafından insanların günahlarının keffaretini ödemek için ve onla
rı kurtarmak için gönderilmiş, bunun için de çarmıha gerilmiştir. Mesih,
göğe Tanrı' nın katına yükseldikten sonra geride keffaretin devamını, ke
lam ve yapılan ayinlerle sağlamak üzere kiliseyi bırakmıştır<m>.
Kilise kelimesi, Yunanca toplantı anlamına gelen "Eklesia" kelime
sinden türemiştir. Bu kelimenin içerdiği mana, alelade bir toplantı değil
davet ile bir araya gelinen toplantı olarak tezahür etmektedir. Buna göre
kilise, "Hıristiyan Cemaatının T o plantısı" manasına gelmektedir{l 34) .
Hıristiyan cemaatinin ibadethanesi olarak manasını bulan kilise ise;
içinde vaftiz odasının, papazın ayinleri yönettiği özel bölümün, koro ye
rinin, sunağın, İsa, Meryem, havariler ve azizlerin resim ve ikonalarının
bulunduğu özel bir mekandır{ 135) . Kiliseler, mimari büyüklüklerine gö
1
re manastır, kilise ve şapel olarak isimlendirilmektedir{ 36) .
( 1 29) Stamatopoulus, 32.
( 1 30) Houtin, "Hıristiyanlığın Kısa Tarihi", A.Ü.İ.F.D. XXV/442.
( 13 1 ) Bkz. Sankçıoğlu, 298.
( 1 32) Clement, 2 1 7.
( 1 33) İnanç ve Uygulamalar, J .
( 1 3 4) Bkz. Aydın, 65-66 ; Sankçıoğlu, 297.
( 1 3 5) Bkz. Sarıkçıoğlu, 298.
( 1 3 6) Bkz.Stamatopoulus, 24-27.