Page 57 - islam
P. 57
32 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
Hz. İsa’nın bu durumu onun Allah’ın yanında sağ olduğu, hâlâ
yaşadığı ve kıyamet alameti olarak tekrar dünyaya geleceği
şeklinde bir inanışa dönüşmüştür. Oysa Hıristiyanlar tarafın-
dan IV. yüzyılda sistemleştirilen üç bölüm ve on iki maddeli
“Havariler İnanç Sistemi” nin ikinci bölümü İsa’ya ayrılmıştır.
Orada onun tekrar dünyaya gelişi ile ilgili şu maddeler yer al-
mıştır:
“Ve onun biricik oğlu Rab İsa’ya
Bakire Meryem ve Kutsal Ruh’tan doğmuş olduğuna
Pilatus zamanında çarmıha gerildiğine, öldüğüne ve gömüldü-
ğüne
Üçüncü gün ölüler arasından dirildiğine
Göklere yükseldiğine
Baba’nın sağında oturduğuna
Oradan ölüleri ve dirileri yargılamak üzere ineceğine”
Âl-i İmrân suresinde Hz. İsa ile ilgili olarak hiçbir yoruma ge-
rek kalmadan gayet açık bir şekilde şöyle buyrulmaktadır: “…
Ey İsa! Ben seni vefat ettireceğim, seni katıma yükselteceğim,
seni o inkârcılardan arındıracağım ve sana tabi olanları kıya-
met gününe kadar inkâr edenlerden üstün kılacağım…” (Âl-i
İmrân, 3/55). Nisâ suresinin az önce metnini naklettiğimiz
158. Ayeti kerimesinde Yüce Allah Hz. İsa’yı kendi katına çı-
kardığını bildirmiştir. Daha sonra, Mâide suresinin 116 ve
117. ayetlerinden anlaşıldığına göre; Hıristiyanlığın vazge-
çilmezi olan üçleme inancı, Hz. İsa zamanında oluşturulma-
mıştır. Hz. İsa, kendisi ile ilgili tanrılık iddiasında bulunma-
dığı gibi aksine insanları bir olan Allah’a kulluk etmeye davet
etmiştir. O bu hususta her şeyi gören ve bilen Allah’ı şahit
göstererek şöyle demiştir: “…Fakat Sen beni vefat ettirdikten
sonra onların hâlini bilip gören sadece sensin. Sen her şeye şa-
hitsin.” (Mâide, 5/117).