Page 45 - islam
P. 45
20 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
hâli ile tebliğ etmekle görevlendirilmişlerdir. Dolayısıyla İs-
lam, dünyanın her yerinde görevlendirilen geçmiş peygam-
berlerin tebliğ ettiği aynı dinin adıdır. Kur’an-ı Kerim’de:
“Senden önce hiçbir peygamber göndermedik ki ona, benden
başka ilah yoktur, şu hâlde bana kulluk edin diye vahyetmiş ol-
mayalım.” (Enbiyâ, 21/25) şeklinde ifade buyrulan ayeti keri-
me de bunu vurgulamaktadır.
Tarihî süreçte insanlar ve toplumlar peygamberlerin getir-
diği dinî emir ve yasaklardan uzaklaştıkça, onları doğru yola
iletmek için Allah tarafından yeni peygamberler görevlendi-
rilmiştir. Peygamberlerin görev ve sorumlulukları yaşadıkları
zaman dilimi, toplum ve coğrafya ile sınırlı tutulmuş olmakla
birlikte içinde yaşadığı toplumlara tebliğ ettiği ilahî mesaj,
özü itibarıyla evrenseldir
Allah katında tek din olan İslam’ın kaynağı ve adı aynı olma-
sına rağmen bu mesajın muhatabı toplumlar, zamanla kendi
inançlarına farklı isimler vermiş, peygamberlerine de farklı
kimlikler oluşturmuşlardır. Hz. Musa ve Hz. İsa, her ikisi de
aynı dini insanlığa tebliğ etmelerine rağmen, onların muha-
tap oldukları toplumlar bu dini farklı isimlerle anmışlardır.
Bu çerçevede Hz. Musa’nın kavmi kendileriyle özdeşleştirdik-
leri dinlerini “Yahudilik”, Hz. İsa’nın emanet ettiği dine ina-
nanlar ise kendilerini “Hıristiyanlar” olarak adlandırmışlar-
dır. Bu nedenle her iki dine inanan kitleler bu isimleri kulla-
nırken, dinler tarihçileri de aynı isimlerle o toplulukların dinî
inançlarını değerlendirmişlerdir.
Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de ilahî mesaja muhatap olan Ya-
hudi ve Hıristiyanları Ehl-i Kitap olarak genel bir kavram
içerisinde muhatap alırken, bazı yerlerde de onlara kendile-
rinin verdikleri isimlerle de hitap etmektedir. Bu çerçevede
Kur’an-ı Kerim’de Yüce Allah, Hz. Musa’nın tebliği ettiği dine
inandığını iddia edenlere “Yahudi” veya “İsrailoğulları” (Al-i
İmran, 3/93), Hz. İsa’nın tebliğ ettiği dine inananlara da onlar