Page 39 - islam
P. 39

14  Prof. Dr. Mustafa ERDEM


           olmuştur. İnsanın kendisi bu fikirden ister hoşlansın isterse
           hoşlanmasın insanlık medeniyeti din üzerine kurulmuştur.

           Medeniyet tarihi incelendiğinde bir medeniyetin duraklama,
           gerileme hatta yok olma durumunda, onu yeniden canlandı-
           ran Allah inancının merkeze konduğu ahlaki ve manevi de-
           ğerlerdir. Aynı şekilde insanlığın ruhi ve ahlaki gelişiminde
           de en büyük etken yine dindir. İnsanın hayvani duygulardan
           kurtulması, beşeriyetin fedakârlık ve diğerkâmlık gibi yüce
           duygularla donanması benzer şekilde bir dinin öğretileriyle
           işlevsel hâle gelir.
           Özet olarak din bizlere:

           Yaratılışımızın gayesini;
           •  Nereden geldiğimizi, nereye gideceğimizi

           •  Yaratanımıza karşı görevlerimizi

           •  Yaratılmışlara karşı görevlerimizi
           •  Hangi işlerin iyi yararlı, hangilerinin kötü, zararlı olduğu-
              nu öğretir.

           Bunların yanında dine ve ahlaka ihtiyaç olmadığını, dinin bi-
           lim ve teknolojide, toplumsal faaliyetlerde ilerlemeye engel
           olduğunu, insanları uyuşturduğunu savunanlar da olmuştur.
           Batı’da  katı  taassup  içindeki  Hıristiyanlık,  dinin  medeni  ve
           teknojik gelişmelere engel olduğunu ileri süren ve bilimi esas
           aldığını iddia eden “Pozitifizm’i” doğurdu. Bu akım Osmanlı
           Devleti’nde de karşılık bulmaya başlayınca Ziya Paşa:
           “İslâm imiş devlete pâ-bend-i terakki,

           Evvel yoğ idi işbu rivâyet yeni çıktı.”

           (Devletin  yükselmesine  İslam  ayak  bağı  oldu.  Bu  rivayet/
           düşünce önceden yoktu yeni çıktı) diyerek bu anlayışa tepki
           göstermiştir.
   34   35   36   37   38   39   40   41   42   43   44