Page 37 - islam
P. 37
12 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
İslam dini, inancın kaynağını ve insanların yegâne dua ede-
cekleri ve yardımını isteyebilecekleri varlığın tek Allah oldu-
ğunu bildirmiş ve Fatiha suresinde Müslümanların “Ancak
Sana kulluk eder, ancak Senden yardım talep ederiz.” (Fâtiha,
1/5) ayetiyle Allah’a yönelmelerini, başka kapılar ve sığınıla-
cak yerler aramamalarını istemiştir.
Genel olarak dinlerin insanı kontrol altında tutmasına katkı
sağlayan en önemli etken, ölüm ötesi yani İslam inancındaki
ahiret olgusudur. Dolayısıyla oradaki mutlak otorite olan Al-
lah korkusu ve onun huzurunda insanların hesap verme en-
dişesidir. İnsanlar öncelikle orada mutlu olabilmek için dinin
önerdiği güzel davranışları yapmak, zararına olacağı haber
verilen olumsuzluklardan kaçmak durumundadırlar.
Ahiret inancı, dünyada çirkinlik ve kötülük yapanların yanla-
rına kalmayacağını, ölüm ötesinde mutlaka hesabının sorula-
cağını hatırlatmaktadır.
Ahiret inancı sadece ceza ve mükâfat olarak değil, insanın
içindeki sonsuzluk duygusuna cevap vermek bakımından
da önem taşımaktadır. İnsan, ölümden değil yok olmaktan
korkmaktadır. Ölüm dünya hayatının sonlanması ve başka
bir dünyada yeni bir hayatın başlamasıdır. Gelecekteki yeni
dünya hayatında mutlu olma, oradaki nimetlerden yararlan-
ma, ebedî kurtuluşa ulaşma, cennete kavuşma, Allah’ın rıza-
sını kazanma veya cehennem azabından korunma arzusu, bu
dünyadaki bazı olumsuzlukları kolayca göğüslemeyi, ıstırap
ve acılara katlanmayı sağlamaktadır.
Din, önerdiği kutsal duygu ve edindiği alışkanlıklarıyla bi-
reysel olarak insanı dünya hayatında hem ruhen hem de be-
denen mutlu ve huzurlu ettiği gibi toplum olarak yaşamak
durumunda olan insanların aynı ortak değerlere inanması
hâlinde bütünüyle onların mutlu ve huzurlu olmasına katkı
sağlamaktadır. Aynı şekilde insanlar; dinî değerler sayesinde
karşılaştıkları problemleri göğüslemede sabır, kanaat, tevek-