Page 334 - islam

Allah Katındaki Din: İSLAM 309

doğru kılıyorlardı. Yahudiler bunu dedikodu vesilesi yapmak-
tan geri durmuyor, Hz. Peygamber de Hz. Âdem tarafından
yapılan, Hz. İbrahim’in emaneti olarak bilinen ve Araplarca
kutsal kabul edilen Kâbe’nin kıble olmasını arzu ediyordu.
Özellikle Muhacirler başta olmak üzere bütün Müslümanlar
da Kâbe’nin kıble olmasını istiyorlardı.

Hicretin ikinci senesinde, Hz. Peygamber’in Medine’de ikame-
tinin 17. ayında kıblenin Mescid-i Aksa’dan Mescid-i Haram’a
çevrildiğini beyan eden ayet nazil oldu: “Biz senin yüzünün,
vahiy gözetleyerek sık sık gökyüzüne döndüğünü görüyoruz.
Seni hoşnut olacağın bir kıbleye muhakkak çevireceğiz. Haydi!
Yüzünü Mescid-i Haram’a doğru çevir ve siz de ey müminler

nerede olursanız olun, yüzlerinizi o tarafa doğru çevirin.” (Ba-
kara, 2/144).
Müslümanlar, Mekke’dekinden farklı olarak Medine’de de
pek çok zorluklarla karşılaştılar, fakat onlar bunların tama-
mına katlandılar. Kendilerini, inançlarını korumak, din ve
vicdan özgürlüğüne sahip olmak onların da hakkı idi. Müs-
lümanlara bu imkânı vermek istemeyen Mekkeli müşrikler,
Medine’deki dostları ve aynı zamanda sonradan münafıkla-
rın reisi olarak tanınan Abdullah b. Übeyy b. Selül’e şöyle bir
mektup yazdı: “Siz bizimkileri barındırdınız. Ant olsun ki, ya
siz onu (Muhammed’i) öldürür veya yurdunuzdan çıkarırsınız
yahut biz hepimiz size karşı yürür, sizin bütün cenk erlerinizi
öldürür ve karılarınızın namusuna geçeriz” (Ebu Davud, Sü-
nen, Haraç, 22) dediler.
Hz. Muhammed insanlığa yeni ve doğru bir din getirmişti. Ta-
rihin gidişatını değiştirerek insanlığı içinde bulunduğu çukur
ve bataklıktan kurtararak yeni bir medeniyetin temellerini
atıyordu. Mekke müşrikleri buna engel olmak istediler. Onlar
Hz. Muhammed’i kendi öz vatanından çıkardıkları gibi Medi-
ne’de de rahat bırakmadılar.
Âlemlere ve insanlığa rahmet olarak gönderilen Hz. Peygam-
ber insanların dünya ve ahiret mutluluğu için yerine getirmek