Page 339 - islam

314 Prof. Dr. Mustafa ERDEM

emredersem ona uyun. Sabreder ve görevinizi yaparsanız Allah
zaferi size ihsan edecektir” buyurdu (Vâkıdî, Megâzî, I, 214).

Müşrikler, Bedir Savaşı’nın intikamını almak heyecanıyla
çarşamba günü Medine yakınlarındaki Uhud Dağı eteğine
geldiler ve karargâhlarını kurdular. Medineli Müslümanlar
ise cuma günü cuma namazından sonra Medine’den çıktılar.
Münafıkların reisi, “Medine’de kalarak savaşalım.” yönündeki
fikrinin kabul edilmediği gerekçesiyle, üç yüz kişiyle birlikte
ordudan ayrıldı. Münafıkların ayrılması ile Müslümanların
sayısı yaklaşık yedi yüz kişi kaldı. Peygamber’imiz Medi-
ne’nin yakınındaki Şeyheyn denilen yerde geceledi ve ordu-
sunu gözden geçirdi. Cumartesi günü Uhud Dağı’na sırtını
yaslayarak savaş vaziyeti aldı.
İki taraf arasında şiddetli çatışmalar oldu, Müslümanlar bü-
yük bir üstünlük kazanarak müşrikleri bozguna uğrattılar.
Müslümanlardan bazıları düşmanı takip yerine ganimet top-
lamaya başladı. Peygamber’imizin (sav) “Bizi kuşların kap-
tığını görseniz bile ben size haber gönderinceye kadar sakın
şu yerinizden ayrılmayın! Bizim onları hezimete uğrattığımızı
görseniz bile ben size haber gönderinceye kadar asla (yeriniz-

den) ayrılmayın!” (Buhârî, Cihâd, 164) diye emrettiği vadiye
yerleştirilen okçuların büyük çoğunluğu da ganimet elde et-
mek için yerlerini terk etti. Bunu gören müşriklerin atlı bir-
liklerinin komutanı Halit b. Velid, geçitte kalan on kadar Müs-
lüman’ı şehit ederek savaşın kaderini değiştirdi. İki düşman
birliği arasında kalan Müslümanlar çok büyük acılar yaşadı-
lar. Bir ara Hz. Peygamber’in öldüğü haberi Müslümanları iyi-
ce zor bir duruma soktu. Savaş esnasında Hz. Peygamber’in
miğferi parçalandı, halkaları mübarek yanağına battı, eli yüzü
kan içinde kaldı.
Uhud Savaşı’nda Hz. Hamza ve Hz. Mus’ab b. Umeyr başta
olmak üzere yetmiş Müslüman şehit oldu. Müşrikler kendi
ölülerini toplayıp gömdükten sonra savaş alanından çekildi-