Page 336 - islam

Allah Katındaki Din: İSLAM 311

Hz. Peygamber Mekkeli müşriklerin hareketlerini gözetle-
mek üzere Hz. Abdullah b. Cahş komutasında Mekke’ye on
iki kişilik bir keşif kolu yolladı. Bunlar Suriye’den dönen iki
kişiyi öldürdüler, birkaçını da yakalayıp Medine’ye getirdiler.
Hz. Peygamber “Bunu size kim emretti?” diyerek kan dökül-
mesi işine çok üzüldü ve tim komutanı Hz. Abdullah b. Cahş’ı
sorguladı.

Müşrikler kan dökülmesi meselesini fırsat bilerek bütün ka-
bileleri Müslümanlar aleyhine ayaklandırdılar. Utbe b. Rebia
komutasında büyük çoğunluğu zırhlı, yüzü atlı, yedi yüzü de-
veli ve gerisi yaya bin kişilik bir orduyla acele yola çıktılar.

Hz. Peygamber ashabıyla görüşüp konuştuktan sonra hicre-
tin ikinci yılında ramazan ayında üç yüz on dört kişilik bir
ordu ile Bedir’e doğru hareket etti.

Bedir’e gelen Müslümanlar kumluk bir araziye karargâh kur-
dular. Ashaptan Hubâb b. Münzir burayı beğenmedi ve Hz.
Peygamber’e “Ya Resûlallah, burası sana Allah’ın emrettiği, do-
layısıyla ileri gitmenin veya geri çekilmenin câiz olmadığı bir
yer midir? Yoksa şahsi bir görüş neticesi, bir harp tedbiri ola-
rak mı seçildi?” diye sordu. Peygamber’imiz “Şahsi bir görüş

olarak, bir harp tedbiri olarak seçildi.” deyince Hubâb, Bedir
köyünün en sonundaki kuyunun önüne ordugâh kurulmasını
teklif etti. Hz. Peygamber ve bütün Müslümanlar bunu müna-
sip buldular (Vâkıdî, Megâzî, I, 53-54).
Peygamber’imiz (sav) “Ya Rabbi! Bana vadettiğin yardımı bu-
gün lütfet!” diyerek bütün kalbiyle Allah’a yöneldi ve secdeye
kapanarak: “Ya Rabbi! Bu bir avuç ehl-i tevhid bugün telef olur-
sa yeryüzünde sana ibadet edecek kimse kalmayacak.” diye Al-
lah’a yalvardı (Tirmizî, Tefsîru’l-Kur’ân, 8). Bu savaşta baba
ile oğul, kardeş ile kardeş karşı karşıya gelerek savaştı.
Mekkeli müşriklerle yapılan savaşta, başta Ebu Cehil olmak
üzere Mekke’nin ileri gelenlerinden yetmiş kişi ölmüş, yetmiş