Page 296 - islam
P. 296
Allah Katındaki Din: İSLAM 271
Peygamber’imiz sütanneye verilinceye kadar amcası Ebu Le-
heb’in cariyesi Süveybe tarafından emzirildi. Hicretin yedinci
senesinde vefat eden Süveybe’ye Hz. Peygamber, kendisine
sütannelik yaptığı için çok hürmet ederdi.
Kureyş’in âdeti üzerine yeni doğan çocuklar, emzirmek için
çöllerden gelen sütannelere verilirdi. Fakat Hz. Muhammed’i
çocukken fakir ve yetim diye hiçbir sütannesi kabul etmedi.
Bu şeref Sa’d oğulları kabilesinden emzirmek üzere çocuk
arayan Züeyb kızı Halime’ye nasip oldu.
Halime bu olay ile ilgili olarak; kendi kabilesinden arkadaşla-
rıyla emzirmek için çocuk almak üzere Mekke’ye geldiklerini,
başlangıçta kendisi dâhil diğer kadınların da yetim olduğu
için Hz. Muhammed’i almadıklarını söyler. Diğer kadınların
emzirecek çocuk bulmaları kendisinin de bulamaması onu
rahatsız eder. Halime kabilesine boş dönmek istemediği için
yetim olmasına rağmen Hz. Muhammed’i almak zorunda kal-
dığını kocasına söyler. O da; “Ziyanı yok git al. Belki Allah bizi
onun yüzü suyu hürmetine bolluğa kavuşturur.” der. Bunun
üzerine Halime çocuğu alır. Fakat kendi çocuğunu bile doyur-
makta güçlük çeken Halime, Hz. Muhammed’i kucağına alıp
emzirmeye başladıktan sonra memeleri sütle dolar ve her iki
çocuk da karınlarını doyurarak uyumaya başlarlar. Aynı gün
kendi develerinin sütünün artması üzerine kocası ona: “Ey
Halime! Bil ki sen kutlu ve hayırlı bir çocuk aldın.” şeklindeki
ifadesiyle yapılan işin kendileri için hayırlı olduğuna dikkat
çeker.
Hz. Muhammed, Beni Sa’d kabilesinde sütannesinin yanında
iken pek çok farklı hâller yaşar. Onun bu durumuna şahit olan
Halime ve kocası, başına bir kötülük gelmesinden korkarak
onu ailesine geri götürmeyi kararlaştırır.
Hz. Muhammed’in çocukluğunun ilk dört yıllı sütannesi Hali-
me’nin yanında geçer. Gerek sütannesi Halime gerekse onun
kocası Haris ona çok saygı duyarlar, bakımına ihtimam göste-