Page 243 - islam
P. 243

218  Prof. Dr. Mustafa ERDEM


           sani değerlerin en üst makamı olan şehadet makamına ulaştı-
           rır. Vatan uğruna ölenler, toprak parçasını coğrafi sınırlardan
           vatan boyutuna yüceltenlerdir. Mithat Cemal Kuntay, vatanın
           Türk kültüründe ve Türk milletinin tarihindeki yerine dikkat
           çeken şiirinde şöyle demektedir:
           “Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır,

           Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.”

           Bu ifadelerden de anlaşıldığı kadarıyla vatan sıradan bir top-
           rak parçası veya coğrafi bir alan değildir. İnsanı vatanına kar-
           şı duygusal hale getiren husus; binlerce insanın kendilerini
           başkalarının yerine feda etmeleridir. Kültürümüzde “fedakâr-

           lık” üstü bir ahlaki yücelik olarak “diğerkâmlık” şeklinde ifade
           edilen bu makama ulaşanlar için Kur’an-ı Kerim’de; “… İhti-
           yaç içinde olsalar bile başkalarını kendilerine tercih ederler…”

           (Haşr, 59/9) şeklinde övgüyle söz edilmektedir. Bu insanlar
           (şehitler) yaşama hakkına sahipken kardeşlerinin/başkaları-
           nın iffet, şeref, namus, onur, özgürlük, mal ve can güvenliği
           için kendilerini feda etmişlerdir. Anadolu coğrafyası, bu tür
           kahramanların  genç  yaşta  toprağa  düştüğü  ve  hayata  veda
           ettiği şehitlerle vatan olmuştur. Bundan dolayı M. Akif Ersoy
           İstiklal Marşı’nda:
           “Kim bu cennet vatan uğruna olmaz ki fedâ?
           Şühedâ fışkıracak, toprağı sıksan, şühedâ.
           Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,

           Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüdâ.”

           dizeleriyle vatanı, vatana sahip çıkmayı, vatana sahip çıkar-
           ken ödenen bedeli ve vatana sahip çıkan şehitleri hep birlikte
           Türk milletinin gelecek nesillerine emanet ve vasiyet etmiştir.

           İslam vatana sahip çıkılmasını, onun düşman işgaline uğra-
           mamasını ve bütün kutsalların yere düşerek çiğnenmemesi
           için gerekli bütün tedbirlerin yerinde ve zamanında alınma-
           sını tavsiye eder. Bu görev ve sorumluluğun en somut hale
   238   239   240   241   242   243   244   245   246   247   248