Page 241 - islam
P. 241
f- Millet, Vatan ve Devlete Karşı Sorumluluklar
Anne, baba ve çocuklardan oluşan bir aile, ailelerden mey-
dana gelen bir millet sosyal hayatın olmazsa olmaz şartıdır.
Allah’ın yaratma konusundaki irade ve takdirinin bir sonucu
olarak insan nerede, ne zaman ve kimlerden doğacağını bile-
mez. Dolayısıyla onun ailesini ve içinde yaşayacağı toplumu
seçme özgürlüğü yoktur. Kur’an-ı Kerim’de bu gerçek şu şe-
kilde ifade edilmektedir: “Ey insanlar! Sizi bir erkekle bir dişi-
den yarattık. Birbirinizi tanıyasınız diye sizi milletlere ve kabi-
lelere ayırdık. Allah katında en değerliniz, ona karşı gelmekten
en çok sakınanızdır…” (Hucurât, 49/13).
Millet, aynı dili konuşan aynı ortak tarih ve kültüre sahip
olan ve aynı dine inanan insan topluluklarının adıdır. İnsanın
hayatı bu millet olgusu içerisinde şekillenir. O; dilini, dinini,
örf, âdet ve geleneklerini, bütünüyle sosyal, kültürel ve dinî
hayatını oluşturan kimlik ve kişiliğini bu toplumsal yapı içe-
risinde kazanır. İyilik kötülük anlayışı, sevap günah inancı bu
toplumsal yapı içerisinde oluşur.
Geçmişle ilgili hatıralar, gelecek ile ilgili tasavvurlar bir mille-
tin ortak değerleridir. Milletin birlik ve beraberliğini, sevgi ve
muhabbetini, dış tehditlere karşı savunma refleksini bu or-
tak kazanımlar sağlar. Bütün bunlar sebebiyle insanda kendi
içinde yetiştiği millete karşı özel bir sevgi, duygusal bir bağ
ve yakınlık oluşur.