Page 245 - islam
P. 245

220  Prof. Dr. Mustafa ERDEM


           dolayı  sevmeyi  tavsiye  etmekte,  bütün  insanlığın  barış  ve
           dostluk içerisinde yaşamasını istemektedir  (Bakara, 2/208).
           Tarihî bir olgu olarak milletler arasında var olan ve olacak
           olan savaşlara karşı da duyarlı ve hazırlıklı olunmasını Müs-
           lümanlara  hatırlatmaktadır.  Haksızlığı,  adaletsizliği  her  hâl
           ve şartta haram saymakta, bir insanın ölümünü bütün insan-
           lığın ölümü, bir insanın yaşatılmasını bütün insanlığın yaşa-
           tılmasıyla eş değer görmektedir (Mâide, 5/32).

           Müslümanlar büyük bir titizlikle asırlarca bu ilahî hükme sa-
           dık kalmışlardır. Nitekim Hz. Peygamber’in vefatından sonra
           ilk halife seçilen Hz. Ebu Bekir’in ordusuna; “Savaşta kadın,
           çocuk ve yaşlılara dokunmayın, meyve veren ağaçları kesme-
           yin, mamur bir yeri tahrip etmeyin, haddi aşmayın, korkma-

           yın.” şeklinde talimat verdiği herkes tarafından bilinmektedir.
           Ancak  dünden  bugüne  savaşlarda  yaşanan  katliamlar,  sivil
           ölümleri ve tahrip edilen medeniyet, insanlığın İslam’ı tam
           olarak  tanıyamadığını,  anlayamadığını  ve  onun  gerçek  an-
           lamda  uygulanmadığından  kaynaklandığını  göstermektedir.
           Bu kötü örneklerin tekrarlanmaması, insanlık ayıplarının ya-
           şanmaması ve masumların acı çekmemesi için her an yuka-
           rıdaki ayet hatırlanmalı ve teyakkuz hâlinde bulunulmalıdır.

           Vatana, insan haklarına tecavüz edenlere karşı devamlı ha-
           zırlıklı olmayı tavsiye eden İslam, düşman tarafından yapılan
           saldırılara karşı da kararlılıkla karşı durulmasını emretmek-
           tedir (Bakara, 2/190). Bu İslami şuur Osmanlı Devleti zama-
           nında, Şair Abdulhak Molla’nın ifade ettiği:
           “Bu mesel ile bulur cümle düvel feyz ü felâh
           Hazır ol cenge eğer ister isen sulh u salâh”

           (Eğer barış ve esenlik içinde yaşamak istersen her an sava-
           şa hazır olmalısın. Ancak böylelikle bütün devletler barış ve
           huzur içinde yaşar.) şeklinde veciz bir ifadeye dönüşmüş ve
           devlet politikası hâline gelmiştir.
   240   241   242   243   244   245   246   247   248   249   250