Page 129 - islam
P. 129
104 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
Hz. Muhammed en son peygamber olarak çeşitli konularda
mucizeler göstermiştir. Ancak o, mucizeler gösteren bir pey-
gamber olarak algılanmaktan sistemli olarak kaçınmıştır.
Onun gösterdiği bazı mucizeler karakter itibarıyla daha önce-
den gelen peygamberlerin gösterdiklerine benzemekte olup,
Hz. Muhammed’in vefatı ile birlikte son bulmuştur.
Kur’an-ı Kerim dışındaki dinî kaynaklarda Hz. Peygamber’e
atfedilen pek çok mucizeden söz etmek mümkündür. Kur’an-ı
Kerim’de yer alan, gecenin bir kısmında Hz. Peygamber’in
Mescid-i Haram’dan Mescid-i Akasa’ya gitmesi (İsrâ, 17/1)
olayı yanında bazı ayetler (Miraç, ayın yarılması/Şakkü’l-Ka-
mer, Peygamber’imizin (sav) çocukken göğsünün yarılıp te-
mizlenmesi) bilim adamları tarafından mucize olarak yorum-
lanmaktadır. Yalnız onun bir mucizesi vardır ki o, hem diğer
peygamberlerin hem de kendisinin gösterdiği diğer mucize-
lerden farklılık arz etmektedir. Bu mucize Kur’an-ı Kerim’dir.
Kur’an-ı Kerim üslup ve manası, tesir ve cazibesi, tertip ve in-
tizamı, içerdiği ilimler ve derin incelikler, takip ettiği metot,
yüksek maksat ve gayesi bakımından çok özel bir mucizedir.
Kur’an-ı Kerim’de geçen “tehaddi” (Allah’tan başkası tara-
fından benzerinin meydana getirilememesi) ayetlerinden
de anlaşıldığı şekliyle bir mucize olarak Kur’an-ı Kerim, Hz.
Muhammed’in kendi yaşadığı zaman, coğrafya ve şartların dı-
şına çıkarak, kıyamete kadar devam edecek özelliklere sahip
olmaktadır. Bundan dolayı Kur’an-ı Kerim, dünden bugüne
Müslim, gayrimüslim bütün din adamları ve din bilimcileri
tarafından, diğerlerinin yanında Hz. Muhammed’in en büyük
mucizesi olarak kabul edilmektedir. Her Peygamber’in mu-
cizesi kendi yaşadığı zaman ile sınırlı olmasına karşılık Hz.
Peygamber’in insanlığa emaneti olan Kur’an-ı Kerim, kıyamet
kopuncaya kadar devam etmesi bakımından O’nun en büyük
mucizedir.