Page 236 - Hz_Nuh
P. 236

Hz. NUH  235



             Geminin  indiği  yer  konusunda  henüz  sağlıklı  bir  araştırma
             yapılmadığı  için  Hz.  Nuh’un  gemisinin  kalıntılarına  ulaşıla-
             mamıştır. Kur’an-ı Kerim’de “Ant olsun, bunu bir ibret levhası
                                                 803
             olarak  bıraktık;  ibret  alacak  yok  mu?”   ayeti  kerimesinde,
             Hz. Nuh kıssasında çok önemli bir yeri olan gemiden ibretlik
             olarak söz edilmesi, onun bazı kalıntılarının günümüze ulaşa-
             cağı anlamına da gelmektedir.
             Maturidî; “Fakat biz Nuh’u ve gemidekileri kurtardık ve bunu
             bütün  insanlık  için  ibret  yaptık.”   ayetini  açıklarken;  “Bu
                                            804
             beyanda ise ibret yapılan şey gemi olmaktadır. Bazıları şöyle
             demiştir: Geminin ibret yapılması şöyledir: Normalde gemiler
             doğaları itibarıyla kullanım süresinin uzaması ve uzun zama-
             nın geçmesi sonucunda bozulur, çürür ve dağılır. Oysa Nuh’un
             gemisi hala olduğu gibi durmaktadır. Fakat o bahsedildiği gibi
                                       805
             mi değil mi bilinmemektedir.”  Bu ayeti kerimede malum ge-
             minin Hz. Nuh’un hatırası ve ibret vesikası olması yanında
             onun dağ başındaki kalıntısının tufanın dehşetini göstermesi
             bakımından daha da önemli bir ibret vesilesi olma ihtimali de
             göz ardı edilmemelidir.
             Tarihî kaynaklar, Hz. Nuh’un bindiği geminin Cudi Dağı’nda
             uzun süre ibret olarak kaldığını, geçmiş dönemlerde bazı in-
             sanların onu ziyaret ettiğini ve sonunda onun çürüyerek yok
                                    806
             olduğunu aktarmaktadır.  Fakat M. Asım Köksal, bu görüş-
             lerin altına: “Acaba, Kamer suresinin 15. ayeti kerimesindeki
             mutlak beyana bakılarak geminin Cudi Dağı üzerinde, şu veya
             bu şekilde, mesela taşlaşmış olarak, ibretlik bir mucize hâlinde
                                              807
             el’an mevcudiyeti düşünülemez mi?”  şeklinde kendi düşün-
             cesini eklemiştir. Bir anlamda o, henüz geminin yerinin tes-

             803   Kamer, 54/15.
             804   Ankebut, 29/15.
             805   Maturidî, s. 10/286.
             806   Bk. Maturdi, Te’vilat, s. 14/257; İbn Kesir, Tefsir, s. 8/3933; Köksal, Peygam-
                berler Tarihi, s. I/103.
             807   Köksal, Peygamberler Tarihi, s. I/103.
   231   232   233   234   235   236   237   238   239   240   241